İnsanların bir çoğu net ve doğal değiller anlayacağınız maskelidirler. Gizlerler kendilerini hatta kendilerinden bile. Bu taktıkları maske soyut bir maskedir. Kimi zaman bir’den fazla maskeleri olur o kategoriye giren insanların. Ancak zaman zaman pek de güzel düşürür o meskeleri. İnanılır gibi değil görünen o maskesiz, kimliksiz, kişiliksiz yüz’ler simalar. Siyasilerde insan olduklarına göre bizden birileri olduklarını düşündüğümüzde ister istemez onlarında bir kısmı maskeli olabiliyor zaten olmamalarına hayret etmek gerek. Bu arada maske üstüne maske takıldı en dışta Corona maskesi ve altında da soyut olan kendilerini gizleyen maske veya maskeler. Tanınmıyorlar, çok iyi kendilerini perdeleyip takiyeye başvurarak fazlasıyla gizli kalabiliyorlar. An oluyor inanın kendileri bile kendilerini tanımakta ve anlamakta güçlük çekiyorlar. Bir atasözümüz var tezimi destekleyen onunla ifade etmek gerekirse ‘’Biz seni çok iyi bilirdik. Haç’ın koynundan çıktı’’ diye bir söz. Aklıma geldi birden sizlerle paylaşmadan geçemedim. Detaylandırmak gerekirse şu maske kelimesini hemen aklıma çok eski siyasiler ve iktidarlar geliyor. Eskiler seçim sahasına indiklerinde seçimi kazanmak için çok extrem vaadlerde bulunurlardı. Hiç bir zaman şimdiki gibi seviyesiz ve kimliksiz mevcut siyasiler gibi maske takmazlardı. Yaptıkları veya yapacakları mega projeleri çok şeffaf ve en başta ülke yararını göz önünde bulunurlardı. Reklam ederlerdi o yapacakları mega projelerini detaylı olarak kamuoyuyla paylaşırlardı. İhale yasaları her zaman Devletten yana olurdu. Yandaş diye bir kelime yoktu; Türk dil kurumunun sözlüğünde. Güneydoğu Anadolu’ya hayat veren GAP bunun en belirgin örneğidir. İçinde bulunduğumuz bu Coronalı aylarda elbette ki Sağlık Bakanlığının verilerine tam bir teslimiyetle tüm halk inanıyor hatta alkışlıyorlardı bile. Ancak rakamların net ve doğru olmadığı anlaşılınca, belgelenince sayın Bakan Faherttin Koca ulusun prestiji ve çıkarları da söz konusu ve önemli deyince Corona maskesi düştü. DSÖ’yüde kandırdıkları anlaşıldı. Bir takım ülkeler Türkiye’den gelenlere karantina uygulayacağız demeye başladılar. Türk Tabipler başkanlarını da tebrik etmek gerekiyor. Bu maskeyi demeçleriyle ve sıkı çalışmalarıyla onlar halkı uyarmış oldular. En azından gerçek rakamlar ortaya çıkarılıp belgelendiğinden ötürü halkımız çok daha ciddi önlemler alma şansını veya seçeneğini bulmuş oldu. Önlem alma şansı artmış oldu. Devletin en önemli Bakanlıklarından biri olan Sağlık Bakanlığını da inanılmazsa… Pes doğrusu kime inanmalı? demeden geçemiyorum. Sağlık Bakanlığı mensubu olan ben çok üzgünüm. Birçok Bakanla çalışma şansım oldu ancak bu siyasi iktidar pek net olmadı ve halkı üzmüş oldu. Sanırım tarihe not düşürdüler. Üniversitelerde doktora tezi olabilecek mega boyutlarda bir hata yaptılar. Dilerim hatalarını kompanse edip salt doğru verileri verirler dileklerimle. Evet, Corona maskesi çabuk düştü. Hiç bir yalan veya aldatma sonsuza dek maskesi düşmeden ayakta kalamaz. Er veya geç güneş doğar ve tüm siyahlar, karanlıklar hatta yalanlar ortaya çıkar ve aydınlanır her yer. Mevcut iktidar bu Corona vakasında sınıfta kaldı. Er veya geç olacak seçimlerde eriyip gidecekler. Siyaset arşivinde yerini beyaz ve net olarak alamayacaklar. Böylece yaptıklarının ve yapmadıklarının bedelini seçim kaybederek ödeyeceklerdir. Zaten yaptıkları anketlerde bu gerçeği kendileri de çok net olarak görüyorlar ve olabildiğince iktidarda kalma heveslerini sürdürmeye çalışıyorlar. En belirgin örneği ve belgesi Sayın Ahmet Davutoğlu ile Sayın Ali Babacan’ın demeçleri söylemleri ile günah çıkarmalarıdır. Unutulmamalı ki hiç kimse salt doğruları onların bildiğince bilmiyor zira onlar icraatın en tepedeki aktif siyasetçilerindendiler. Anlattıklarına sus pus kalan iktidar susmakla ve cevap verip çürütmemekle bir nevi dolaylı olarak olsa da kabulleniyor demektir.