Toplumda yaşayan bireyler birbirlerinin özgürlük alanlarına müdahale etmemelidir. Özgürlük alanlarına müdahale eden bireyler engellenmelidir.
Toplumda bireylerin hakkını hukukunu çiğnetmeyen bir otorite olmalıdır. Bu otorite toplumun iradesini temsil eden güç olmalıdır.
Günümüzde toplumun iradesini temsil eden güç, Devlet’tir. Devlet organize olarak çeşitli kollara ayrılmıştır.
Devlet içinde organize olan mekanizmalar; denetim yaparak toplumu düzenleyen kanun, kural ve kaidelerin çiğnenip çiğnenmediğini kontrol etmelidir.
Devlet içinde yetki verilen bu mekanizmalar söz konusu bu denetimi yapmazsa zamanla başıboşluk ve kuralsızlık yaygınlaşır.
Denetimsizlik giderek isteyenin istediğini yapmasına neden olur. Parayı, makamı ve gücü ellerinde bulunduranlar kendilerine yontmaya başlarlar.
Ortak alanların işgal edildiğini, kullanılmaması gereken bölgelerin kullanıldığını, yapılmaması gerekenlerin yapıldığını görünce denetimsizliğin buna sebep olduğunu fark etmekteyiz.
Bu açıklamalardan sonra bizi ilgilendiren somut olaylara geçelim. Toplumun düzenini bozan ve kurallarını çiğneyen olayları açıklamaya başlayalım.
İlimizde gittikçe yaygınlaşan araçların kaldırım işgalleri yüzünden yayalar kaldırımlarda yürümekte zorluk çekmektedirler.
Kaldırımlarda yürüyen yayaların çektiği bir zorluk da aniden karşılarına çıkan bisiklet ve motosikletlerdir. Bisiklet ve motosikletlerin kaldırımlarda ne işi var?
Kaldırımlarda yürüyen yayalara çarpan bisiklet ve motosikletlere karşı bir müeyyide ve ceza yok mu? Tüm bunlar Denetimsizlikten mi kaynaklanıyor?
Diğer bir sorun bir türlü kanıksanmayan ve başıboş kalınca duyarsızlığa neden olan kapalı mekânlardaki sigara içme yasağıdır.
Kahvehanelerde yeterli Denetim yapılmadığı için sigara içme yasağına karşı duyarsızlaşma başladı. Sigara içmeyenlerin hakkı ve hukuku çiğnenmektedir.
Sigara içme yasağına kurum ve kuruluşlar da uymamaktadır. Daha önce yapılan denetimler haberli olunca ciddiyet bozulmuştur.
Bu konuda sorumlu olanlar ve Denetim yapması gerekenler de zaman zaman denetlenmelidir ki işlerini doğru dürüst yapsınlar.
Bir diğer denetlenmesi gereken konu esnafın ortak alanları işgal etme konusudur. Esnaf kaldırım ve sokakları işgal etmektedir.
Kimisi tabelasını, kimi sandalye ve masasını, kimi Dükkân içinde olması gereken malzemesini ve eşyasını dışarıya bırakmaktadır.
Özellikle kahvehane ve çay ocakları sandalyelerini ve masalarını yollara ve kaldırımlara koyarak insanların geçişini engellemektedir.
Bazı market ve bakkal dükkânları sebze ve meyvesini kaldırıma koyarak ortak alanları işgal etmektedir. İsteyen istediğini yapmaktadır.
Kimi alanlarda derme çatma yapılar, kimi yerlerde dükkânların alan ve kaldırım genişletmelerini görmekteyiz.
Son zamanlarda motosiklet ve araçların ters yön geçişlerinin arttığını görmekteyiz. Bu yüzden trafik kazaları artmaktadır.
Şehrin genel görüntüsüne baktığımızda genel bir düzensizlik ve kuralsızlık görmekteyiz. Bu da Denetimsizlikten kaynaklanmaktadır.
Şehrin bu başıboşluğunu ve düzensizliğini biraz da Hindistan’ın şehirlerine benzetmekteyim. Hindistan’da kuralsızlık kural haline gelmiştir neredeyse.
Hindistan’a seyahatimde gördüğüm manzarayı garipsemiştim. Motosikletler ve otomobiller düzensiz bir şekilde seyretmektedirler.
Her sokaktan ve caddeden çıkan onlarca ve yüzlerce araç karmakarışık bir şekilde yollarda geçip gitmekteydi.
Bu şekilde giderse bizim yollarımız ve kaldırımlarımız da Hindistan’a benzeyecek.