Asrın felaketi olarak adlandırılan depremim üzerinden tam 8 ay geçti.
11 ili vuran, büyük can ve mal kaybına yol açan deprem, her açıdan çok büyük yaralar açtı hayatımızda.
Batman da bu depremden etkilenen iller arasındaydı.
Batman’da can kaybı yaşanmaza da şehrimiz iki açıdan depremden etkilendi.
Birincisi, depremin şiddeti ile etkilenen binalar oldu.
İkincisi, Batman’a deprem bölgelerinde yoğun bir göç yaşandı.
Bu nedenle Batman, depremden etkilenen afet iller kapsamına alındı.
Batman’ın afet bölgesine alınması ile depremin etkilerinin ortadan kaldırılacağı, hasarlı binalarım hızla yıktırılacağı, evsiz kalanlara yeni konut projesinin hayata geçirileceği, depreme dayanıklı binalar için imar planı ile değişiklikler yapılacağı öngörülüyordu.
Ancak beklenen adımlar halen atılmadı.
Hatta depremsellik açısından riskli olan tarım arazileri halen imara açılıyor ve binalar yapılıyor.
Afet bölgesi kapsamına alınan Batmanda hasarlı olarak mühürlenen binaların kapı pencereleri, içindeki kablo, metaller sökülerek daha tehlikeli
Bir hal aldı.
Virane halde kolonları patlamış binalarda ciddi bir önlem yok, yıkımla ilgili net bir tarih de yok.
Depremin izleri ve yarattığı olumsuzluklar, olduğu gibi duruyor şehrimizde.
Depremin diğer bir etkisi, Batmanda konut sıkıntısı ve sosyal yardımların bölünmesi oldu.
Kiralar ve konut fiyatları depremden sonra iki katına çıktı.
Yoksul insanlar daha az yardım alabiliyor.
Ekonomi de genel olarak çok etkilendi, bu durumdan herkes bir şekilde etkilendi.
Depremin yarattığı ekonomik sıkıntılar ileriki süreçte etkisini daha da gösterebilir.
Batmanın afet kapsamında olmasından kaynaklı ciddi bir destek henüz sağlanmış değil.
Hükümet, önceliği depremden en çöl etkilenen illere vermektedir.
Deprem için önlemlerin alınması ve yaraların sarılması için kurumların iş birliği içerisinde daha etkin çalışmalar yapması gerekir.
Deprem açısından Batman, yerleşim olarak geçmiş yönetimlerin hatasından kaynaklı riskli bir yerde kurulmuş.
Bu durumun herkes farkında zaten.
Deprem yaşandığında Batman adeta hayalet kente dönmüştü.
Birçok kişi yüksek katlı, hatta tek katlı evini terk ederek köylerde yakınlarının yanına kaçmış, gecelerce park, taziye evi ve spor salonlarında kalanlar olmuştu.
Bakıyorum da herkes bu günleri unutmuş bir rehavet içerisinde.
Oysa deprem, ihmale ve hafife alınacak bir afet değil.
Depreme karşı her zaman tedbirli ve hazırlıklı olmak lazım.
Depremden daha çok ihmalin öldürdüğünü yakın tarihteki Maraş ve Hatay depremlerinde gördük.
Bu nedenle Batman için acil bir deprem eylem planı hazırlanması gerekir.
Depremden sonra hızlıca yapılan riskli bina tarama işleminin sil baştan yeniden, bilimsel ve sabırla yapılması gerekir.
Sadece hasarlı binalar değil deprem açısından riskli sayılabilecek binalar da tespit edilip gereğinin yapılması gerekir.
Riskli ve yıktırılacak olan konutlarda yaşayan insanlar için konut yapmak gerekir.
Doğal afet anında acil toplama alanları, acil müdahale, ilk yardım, geçici barınma yerleri planı yeniden gözden geçirilmelidir.
Kamu kurumlarının yanısıra halk da bu konularda bilinçli ve tedbirli olmalıdır.
Batman’da depremin izlerinin etkilerini ortadan kaldırmak gerekir.
Yeni ve olası depremlere de hazır olunmalıdır.