Depremzedeler için neler yapabiliriz?
Bu deprem öyle bir depremdi ki 85 milyonu ciddi bir şekilde etkiledi.
Kimisi canından oldu.
Kimisi yakınlarını kaybetti.
Kimi çocuklar yetim kaldı.
Milyonlar evsiz kaldı.
Depremin maddi ya da manevi açıdan etkilemediği neredeyse kimse kalmadı.
Ama kuşkusuz, aralarında Batman’ın da yer aldığı 12 ilde yaşayanlar deprem korkusunu ve acısını iliklerine kadar hissetti.
Deprem bitti ama etkisinin kolay kolay biteceğini sanmıyorum.
Yaşanan acılar, gönüllerde açılan yaralar ve oluşan tahribatın haddi hesabı yok.
İlk günden beri yaraların sarılması için herkes seferber olmuş durumda.
İlk günden bu güne kadar ‘depremzedeler için ne yapabiliriz’ diye soruyor insanlar.
Herkes elinden gelen katkıyı ve desteği sunmaya çalıştı bu süreçte.
Asıl mesele bundan sonra depremzedeler için ne yapabiliriz?
Onu biraz konuşmak ve tartışmak gerekir.
Depremzedelerin yaşadığı travmalarını unutturmak ve yaşadıkları acıya ortak olarak hayatta tutunabilmelerini sağlamak için daha çok kafa yormalıyız.
Herkese kısa ve uzun vadede sorumluluklar düşüyor.
Kimin elinde ne geliyorsa katkı sunmalıdır.
Örneğin Tek yürek Türkiye yardım kampanyası elbette yaraların sarılması için ciddi bir fırsattır.
Ama bunun dışında da yardım yapılacak yollar var.
Canı gönülden seferber olmuş STK’lar ve yardım kuruluşları var.
Hiçbir siyasi oluşuma ve kuruma bağlı olmayan gönüllü hareketleri var.
Yerinde yapılan ihtiyaç araştırmasına göre yaraya merhem olacak yardımlar yapılabilir.
Depremzedelerle bire bir iletişime geçerek katkılar sunulabilir.
En az bir sene depremzedelerin mağduriyeti devam edecektir.
Bu süreçte onları yalnız bırakmamalıyız.
Özellikle yetim kalanlar, yaşlılar ve engellilerle ilgilenmek gerekir.
Evlat edinmek ve kardeş aile edinmek için fırsatı olanlar derhal başvurularını ilgili kurumlara yapabilir.
Bu süreçte herkes kendinden, özelinden, lokmasından, giyiminden kısarak depremzedelere yardımcı olmalıdır.
Deprem afetini yaşayanlarla sürekli iletişim halindeyiz.
Bu gün ile yarının ihtiyaçlar farklılaşabilir.
Önümüzdeki günlerde ev gereçlerine daha çok ihtiyaç olabilir.
Ev ve işyerlerinde ikinci el ev gereçlerinden fazlasını muhtaç insanlara ulaştırmak gerekir.
Tatil, umre ziyaretleri, ikinci kez hacca gideceklerin hac parası, zekâtlar, fitreler tümü ile depremzedelere gönderilmelidir.
Kısacası herkes elinden geldiği, kendinden kısabildiği ve artırabildiği kadar depremzedelere yardımcı olmalıdır.
Yaşanan felaket sadece bir doğal afet ve bir deprem değil, küçük ölçekli bir kıyamet örneğiydi.