Depremin etkisini hala üzerimizden atamadık.
Uzun süre üzerimizden atacağız gibi de görünmüyor.
Birkaç tane ana depremi birbirine yakın zamanda yaşamamız ve artçı depremlerin de ana deprem büyüklüğüne yakın olması üzerimizdeki etkinin büyüklüğünü artırmıştır.
Fay hatlarının kopuşu gerçek hayatımızda Depremin oluşmasına neden olurken siyasi arenadaki kopuşlar da deprem etkisi oluşturdu.
Altılı masadaki oy oranı olarak ikinci parti konumundaki İyi Partinin masayı terk etmesi siyasi arenada deprem etkisi yarattı.
Siyasi arenada oluşan depremin etkileri de uzun sürecek gibi görünüyor. Ana sarsıntının ardından artçı sarsıntılar da yaşanacak.
Yaklaşık bir yıldır süren altılı masa görüşmeleri seçime üç ay kala tıkanma noktasına geldi. Elbette altılı masa için ikinci partinin ayrılması kötü oldu.
Büyük umut besleyen kitle için adeta yıkım oldu.
Altılı masadan böyle bir şeyi beklenmiyordu.
İktidarı her ne suretle olursa değiştirmeye hevesli taraftarın yaşadığı şok etkisi uzun süre devam edecek.
Bir süredir ara ara toplanıp kitlelere umut aşılayan partilerin düştüğü durum olabilecek en kötü durumlardan biridir.
Ayrılan eşlerin birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya dökmeleri misali birbirlerini karalamaya başlamalarından da ibret almak gerekir.
Bazı yazarların İyi parti, Cumhur ittifakı ile anlaşarak mı ayrıldı?
Demeleri.
İyi parti yetkililerinin ise milletvekili pazarlığı yapıldı demeleri karşılıklı atışmaların süreceği izlenimini verdi.
Bir senedir bugün açıklayacağız, yarın açıklayacağız oyalamaları ve açıklarsak aday yıpranır ertelemelerinin sonunda gelinen nokta bir seneden öncesine dönüş oldu.
“Madem seçemeyecektiniz neden bu kadar beklediniz?” demeye başladı taraftar kitlesi.
Cumhur ittifakı da “Daha bir aday seçmede birlik olamayan altılı masa Ülkenin sorunlarını çözmede nasıl birlik olacak?” sorusunu sormaktadır.
Bu Ülke koalisyonların ne tür handikaplar getirdiğini gördü. Uzlaşma kültürünün olmaması icraatların yapılamamasına ve hizmet yerine çatışmanın yaşanmasına neden olmaktadır.
Allah bir daha göstermesin bir daha büyük felaket yaşanırsa memleket bugün yaşanan çatışmalara benzer çatışmalar ile uğraşırsa halimiz nice olur?
“Benim dediğim olsun, yok senin olmasın benim olsun” benzeri kısır çatışmaları Ülkenin göz göre göre felakete sürüklenmesine yol açtı zamanında.
“Yok, kitap fırlattı, yok noter miyiz?”itirazları yerine çözüm olunuz!
Çözüm olmuyorsanız bari sorun olmayınız.