Nihayet, 20 yıldır hep gitmeyi hayal etiğim doğa harikası Tunceli’deyim.
Bir grup arkadaşla çıktığımız gezimize, Harput ve Pertek Kalelilerini de ekleyerek başlıyoruz.
Doğanın kalbinde, baharın renklerinin henüz tam kaybolmadığı bölgede yolculuğumuz iki gün sürdü.
Harput ve Pertek gezisini tamamlayarak 20 yıldır hasretini çektiğim Tunceli’ye doğru yol alıyoruz.
Çok farklı duygular içerisinde, dağların içerisinden kıvrıla kıvrıla geçen yolda yüksek dağlar karşılıyor bizi.
Yüce dağların başında bu yaz gününde karabulutlar var.
“Dili olsa da konuşsa bu dağlar gördüğü acıları” diye içimi bir hüzün kaplıyor.
Munzur üzerinde planlanan 8 barajdan biri olan Pülümür Barajı, Tunceli girişini koca bir göle dönüştürmüş.
Bu manzarayı görünce Munzur Nehrine gem vurulması adına üzülüyorum
Tunceli’de kısa bir moladan sonra Munzur’un çıkış noktası olan Ovacık’a doğru yola çıkıyoruz.
60 kilometrelik yolu 2 saatte araçla kat edebiliyoruz.
Çünkü Dersim Doğası o kadar muhteşem ki her 10 kilometrede bir durup güzelliklerin fotoğrafını çekiyoruz.
İnanılmaz güzel bitki örtüsü, canlılar, büyük bir ihtişamla akan Munzur, yol boyunca bize eşlik ediyor.
İnsanlar akın akın Dersim’e gelmiş.
Ovacık’ta ilk olarak Munzur’un çıkış noktası olan Gözeler Bölgesine gidiyoruz.
Dağ yamaçlarında süt beyazı sular fışkırıyor.
Alevi inancına göre kutsal olan bu yerde kandiller yakılıp dilekler tutuluyor.
Süt beyazı sular bir nehre dönüşüp akıyor.
Su o kadar soğuk ki suyun içinde1 dakika beklemek mümkün değil.
Ama yine de Munzur’un soğuk sularına girip çıkmam bir olsa da girmeyi başarıyorum.
Gece konaklamak için Ovacık’a dönüyoruz.
Daha önce Komünist Başkan Fatih Mehmet Maçoğlu ile gündeme gelen Ovacık İnsanı çok cana yakın içten ve samimi.
Maçoğlu, ilçenin tanıtımına, ekonomisine ve üretimine ciddi katkı sunmuş.
Ovacıklılar onun için “çalmadı çırpmadı, şimdi de Tunceli’yi dünyaya tanıtıyor” diyorlar.
Belediyecilikte modern bir şehirleşme yaratmaktan ziyade, kültürel, sosyal ve ekonomik gelişme için daha çok çaba gösteriyor.
Ovacık’ta gecelemek için tüm oteller dolu.
Geceyi kamp yerinde çadır kurarak geçiriyoruz.
Munzur Nehri Kenarında közde çay eşliğinde keyifli bir gece geçiriyoruz.
Sabah yağmurla uyanıyoruz.
Gün aydınlanınca dağların heybeti ve Munzur’un ihtişamı bir daha yüzünü gösteriyor.
Size tavsiyem, çadırınızı hazırlayın ve hemen Tunceli’ye yol alın.