Dünya dönülemez bir felakete doğru adım adım gidiyor.
Ne insanlık,
Ne ahlak,
Ne vicdan,
Ne din,
Ne de uluslararası hukuk tanıyor İsrail.
Bu nasıl bir ülke.
Bu nasıl bir millet.
Yaşlı, çoluk çocuk, hasta, sivil demeden bir yıldır yerleşim alanlarını bombalıyorlar.
Silah ve para kimdeyse dünyaya o hükmediyor.
Topraklarına toprak katmak için savaş çıkarıyorlar.
Hiçbir savaş, insanlık, doğa ve yaşanabilir bir dünya için yapılmıyor.
Savaşlar, ülkelerin toprağına toprak katmak,
Sömürge ülkeler yaratmak,
Başka ülkelerin zenginliklerine el koymak,
Kendi inançları ve ırklarını üstün kılmak adına yapılıyor.
Savaşta sadece insanlar ölmüyor, yeryüzündeki tüm canlılara da soykırım uygulanıyor.
Çevrede inanılmaz tahribatlar yaşanıyor.
Bu tahribatların telafisi olmuyor.
Tüm savaşlar çevreyi ve kaynakları yok ediyor.
Aslında savaşlarda insanlar birbirleri ile savaşıyor.
Savaşlarda saldıran da, saldırıya karşı veren de en büyük zararı çevreye veriyor.
Savaşlarda çevreyi kimse hesaba katmıyor.
Ne çok savaş sığdı bu kısa ömrümüze.
Ne çok savaş gördü bizim kuşak.
Sağımızda solumuzda savaşlar.
Savaş ve çatışmalar içerisinde geçti hayatımız.
İlk olarak Kıbrıs Savaşını hatırlıyorum.
Sonra İran-İrak savaşı,
Halepçe katliamı,
Körfez savaşları,
Suriye iç savaşı,
Dünyanın dört bir yanında onlarca savaş…
Filistinlerin dramı ise hiç bitmedi.
Biz daha çocuktuk, İsrailler yine Filistin’e saldırıyordu.
Yarım asırdan beridir bu saldırılar acımasızca devam ediyor.
Bu savaş bir türlü durdurulamıyor.
İsrail rejimi, mazlumların kanına doymuyor.
Dört bir tarafa saldırıyor.
Gazze’yi yerle bir ettiler.
Bir tarafta Suriye, diğer bir tarafta Lübnan’a saldırıyor.
İran’a da her an saldırabilir.
Zalim İsrail durdurulamıyor.
Hiçbir ateşkes çağrısına ve uluslararası insani kuruluşların ‘savaşı durdur’ çağrısına kulak asmıyor.
İsrail’in bu gücü ve şımarıklığı kimden aldığı belli.
Daha doğrusu kimin piyonu olduğunu biliyoruz.
ABD ve Dünyadaki emperyalist güçler İsrail’in yanında yer aldıkça bu savaş durmaz.
Bu savaşın baş aktörü ise ABD’dir.
ABD, İsrail işbirliğiyle Ortadoğu’yu kan gölünü çevirmiş durumda.
Ortadoğu Coğrafyasında Kürtlere yaşam hakkı tanımayarak Kürtleri ABD ile ittifak yapmaya zorlayanlar da ABD’ye hizmet ediyor.
Bu gerçekler görünmediği ve bilinmediği müddetçe, mazlumlar ve Ortadoğu halkları birlik ve beraberliklerini sağlamadıkları sürece barbar İsrail durdurulamaz.
İsrail ve ABD’den medet uman kim olursa olsun, sonu hüsran olur.
Artık bu gerçekleri görmek ve uyanmak lazım.
Yüz kere hatta bin kere gönülden, ‘destekçilerinle birlikte kahrolasın İsrail’ dememiz gerekir.
Defol ve kahrol…
Yeter artık, doğamıza, yaşamımıza ve insanlığa verdiğin tahribatlar ve yıkımlar…