Devletin kendine has asli görevleri vardır.
Bunu Devlet adamları gayet iyi bilirler.
Eğitimden ekonomiye savunmaya yönetime kalkınma hamlelerine kadar….
2016 FETÖ terör örgütüyle geçti gitti.
Darbe girişimleri , suçluları arayıp bulma ve yargıya teslim etme vs ile koca bir yıl Devlet, asli görevlerini ister istemez bir kenara bırakıp bu kansızlarla uğraşıp durdu.
Halen de bu meşgale bitmiş değil yargı süreçleri belgeler v.s devam etmektedir.
2017 yılı da muhtemelen 16 Nisan referandumla geçecek.
Olumlu veya olumsuz…
“Evet” yahut “Hayır”
olası çıkacak sonuçlar ile , siyasi demeçlerle ve domino etkisiyle yine fazlasıyla zaman kaybediyor olacağız.
Ülkemizi bekleyen turizm sorunu, çiftçiler hayat pahalılığı yükselen döviz ve enerji, AB ülkeleriyle yaşadığımız uluslar arası ilişkiler, kırgınlıklar, restleşmeler, bu gibi zaman kaybettiren olgular oldukça Devlet kendi asli görevine ne zaman dönebilecek ?
Bu istenmeyen durumların normale dönmesi ülkeye vatandaşlara nelere mal olacak ? İrdeleyen araştıran ve bu konuda hassasiyet gösteren ilgililer var mı, doğrusu merak ediyorum.
Beklemekte olan devasal projeler ne oldu ?
Kanal İstanbul, İstanbul’un nefes kesen ve çıldırtan trafiği…
Bu ve buna benzer nice plan ve projeler ne alem de ?
Hangi konumdadırlar, doğru dürüst açıklayan ve bilgi veren kimse yok.
Oysa İstanbul Büyük Şehir Başkanı Sayın Topbaş, artist edasıyla çıkıp “şunu yapacağız bunu yapacağız, ihale aşamasındayız” diyerek yakın bir gelecek ve tarih vererek siyasi açıklamalarda bulunuyor. Sonuç ve pratiğini ise göremiyoruz.
İktidar, yaptığı köprülerle ücretli yollarla övünmeye devam etsin.
Etsin de arttırdığı zam yaptığı o yollar ile köprülerin ücretlerini ile halkın alım gücünü karşılaştırarak açıklama yapsa hiç de fena olmayacak.
Eski adı boğaz köprüsü (yeni adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsünün) otomobil küçük araç geçiş ücreti 7 TL’dir.
Diğer köprüler ile Gaziosmanpaşa Köprüsünün ücretleri dudak uçurtacak niteliğindedir.
Hani yol medeniyettir diyorlardı tamam yol medeniyetse yollar ücretli mi olmalıydı ?
Asgari ücretin 1400 TL olduğu ülkemizde kiraları, iktidarın ücretli yol ve köprülerini rasyonel olarak kıyaslayın.
Farkı, fark edin. bakalım yol medeniyet mi oluyor yoksa kâr amaçlı rant mı göreceksiniz.
18 maddelik partili Cumhurbaşkanlık Sistemi ve değiştirilen maddelerden halkın doğru dürüst bilgisi yok.
Başkanlık Sistemiyle başkana verilen yetkilerin gelecekte ne kadar yararlı olup olmayacağından halkın çoğunun haberi yok.
Anlatmadılar yeterince tartışılmadı.
Kamuoyu gereğince aydınlatılmadı. oldu bittiye getirdiler.
Adına referandum seçimi dediler iki seçenekle karşı karşıyayız.
EVET-HAYIR seçenekleri “Evet” oyu verenler vatanseverler, yok “Hayır” diyenler ise hain terörist… Bu ve bu anlamda siyasi propagandalar, çalışmalar devam ediyor.
CHP’nin pasif konumda olan ve gerçekten ana muhalefet partisi misyonunu gerektiğince yapamayan Kılıçdaroğlu’nun yerden yere vuruyorlar adamın sesi soluğu çıkmıyor.
Eşit şartlarda değil de iktidar olmanın tüm nimetlerini artılarını her tür maddi ve manevi avantajlarını kullanarak sonucun “Evet” çıkması için Kafkas arıları çalışkanlığı edasıyla çalışıyorlar.
Eski İçişleri Bakanı Meral Akşener Hanım ve ekibinin çalışmalarını, propagandalarını zaman zaman basıp provoke edenler var. Engeller oluşturuluyor.
Birileri de “ülkücü işini yarıda bırakmaz” diye açıklamalar yapıyor. Eşit olmayan şartlarla bu referanduma gidiyoruz işimiz Allaha kalmış durumda.
Ülkemizin insanları uygarca bu referandum seçimine gidip oylarını kullanıp görevlerini yapacağına, afiş yırtmalar, kamplaşmalar, sosyal medyada hakaretten tutun da küfürleşmeye kadar giden hal ve tavırlar içindedir.
Oysa bu referandum seçimi adil eşit şartlarda ve uygarca yapılsaydı şaibelere ve siyasi travmalara gerek kalmadan sonuca gidilseydi daha iyi olmaz mıydı ?
Hükümet taraflı haklı yere tez sahibi, MHP taraf tutuyor ve tabanını da etkilemeye çalışıyor.
Medya taraf tutuyor.
Ak partinin Cumhurbaşkanı değil Türkiye’nin Cumhurbaşkanı sahaya inmiş taraf tutuyor.
Bu durumda nasıl hür ve adil bir referandum yapılacak anlayan birileri var mı, şahsen anlamış değilim.
Ülkemizin içinde bulunduğu bu Ortadoğu’daki savaşlar, işgaller ve her tür siyasetin, emperyalistlerin kirli oyunlarının olduğu bu çok özel stratejilerin kirli bir siyasetle uygulanmakta olduğu bu zamanda Başkanlık veya partili Cumhurbaşkanlık Sisteminin zamanı mıydı, demeden alamıyorum kendimi.
Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Batman Sonsöz okurlarımız.