Birileri “Din ve medeniyet bir arada olmaz” der!
Birileri “Din olmazsa medeniyet olmaz” der!
Başka birileri “Din medeniyettir” der...
Aslında böyle bir ikilemde bulunmak bile oldukça abes. Lakin bu durum, günümüz dünyasında ciddi şekilde tartışılıyor.
İnsanlar, medeniyetin kaynağı olan, sevmeyi sevilmeyi, yardımlaşmayı, koruyup kollamayı, saygıyı, paylaşmayı, okumayı yazmayı, düşünmeyi, keşfetmeyi, yaşatmayı, yanaşmayı, barışı, kardeşliği, özgürlüğü emreden dini, katil, yobaz ve karanlık olarak görüyorlar!
Kendi koydukları kuralların, dini kurallardan daha modern, insancıl ve akılcı olacağını düşünüyorlar!
İnsanı Yaratan'ın insan fıtratını insandan daha iyi bildiğini unutuyorlar!
Sadece İslamiyet için söylemiyorum. Tahrif edilmiş olsa bile diğer semavi dinlerin, hatta semavi olmayan dinlerin bile temelinde benzer hassasiyetler vardır.
Asıl sıkıntı din değil, dine yaklaşımdır!
Yeri geldiğinde dini kendine göre yorumlamak veya dini pas etmek...
Bugün yaşadığımız fiili duruma bir bakalım!
Her gün yüzlerce insan ölüyor ve bu dini sebeplere bağlanıyor!
Aslında temele baktığımızda bunun dini sebeplerden değil, kendini medeni diye lanse ettiren devletlerin ticari kaygılarından kaynaklandığını görürüz.
Sebepleri geçip sonuca geldiğimizde de aynı sonuçla karşılaşırız!
Öldürülen yüz binlerce insanın geride bıraktığı kadın, çoluk çocuğu kim koruyup kolluyor!
Yobaz, gerici ve katil olarak lanse ettirilmeye çalışılan dinin mensupları mı yoksa kendilerini insan hakları, özgürlük ve demokrasi havarisi olarak lanse ettirmeye çalışan sözde medeniyet şövalyeleri mi?
Maalesef yanı başımızda katledilen yüz binlerce insanın geride bıraktıkları "medeni dünya" diye tanımlanan güruh tarafından insanlık dışı muamelelerle karşılandığını görüyoruz!
Kimsinin botları patlatılıp katlediliyor, kimisinin ziynetleri alınıp soyuluyor!
Kimisi tecrit edilip gururuyla oynanıyor, kimisinin çocukları alıkonulup gasp ediliyor!
Kimisine vatandaşlık karşılığı dinini değiştirmesi teklif ediliyor, kimisine ekmek karşılığı kölelik...
Bunların tümü kendini medeni diye tanıtan batı devletleri tarafından yapılıyor.
Barbar dedikleri bizler, neredeyse 2–3 milyon insana kapımızı, soframızı, yüreğimizi açmışken, onlar sebebi oldukları savaştan kaçan iki yüz bin kişi için bile alarm çalıyor, gelenleri yoldan çevirmek için türlü entrikalar kuruyor, çeviremediklerini bıktırmak, için en iğrenç yollara başvuruyorlar!
Unutmayın İnançla desteklenmeyen medeniyet büyük eziyettir!
İnanmayın, kanmayın!
Kendileri için önce insanlık sonra para derler!
Ama konu başkaları oldu mu önce para sonra insanlık olur!
Bugün yaşanan insanı drama şahitlik ediyoruz. Karaya vuran balinalar için günlerce nöbet tutan yayınlar yapan, milyon dolarlar dökenler, karaya vuran insanlık için kıllarını kıpırdatmıyorlar!
İnsan hakları dersi vermeye yeltendikleri bizlere, siz bakın diyorlar!
İnsanlığınız da medeniyetiniz de batsın!
İnsanlığınız size ve köpeklerinize, medeniyetinizse sadece öldürmeye yarıyor!
M. Akif üstadın, Avrupalıların medeniyetiyle ilgili ciddi kaygılarını yansıtan dörtlüğü geldi aklıma.
Kim demiş Avrupa insanı medeni?
Ne edep var ne hayâ çırılçıplak bedeni!
Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni;
Desenize hayvanlar bizden daha medeni!
İnsanların katledilmediği, medeniyet maskeli karanlık yüzlerin ifşa olduğu yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın...