Adam zaten siyasetçi değildi. Tüccardı, emlakçıydı çil çil yeşil dolarlara secde eden dengesiz ve narsist bir psiko-manyak kişiydi. Örneğin bir şekilde gazeteci Kaşıkçı cinayetini kendi lehine çok zeki bir planla dönüştürmeyi başardı.
Ne yaptığını tüm Dünya alem biliyor tuttu. Suudileri köşeye sıkıştırıp tehdit veya şantaj kozunu kullanarak yüz milyar dolarlık silah satışını adeta emrivaki yaparak gerçekleştirdi. Seçmenine sırtını çevirip seçim öncesi sahada vaad ettiklerinin çoğunu yerine getirmedi.
Ülkesini ve dış politika yönünde olması gereken resmi kurallar dahilin de değil de İsrail kökenli damadını ve iç çemberdeki destekleyicilerinin kendisine verdikleri program dahilinde idare ediyordu. Demokrasi ve insan hakları konusunda çok inanılmaz hatalar yaptı. Gittikçe diktatörleşti ve tüm Dünyayı twiterlerle idare etmeye başladı. Filistin davasını İsrail’e peşkeş çekerek adeta tepsi üstünde el-ikram etti. Özellikle de Kudüs olayı sonunun başlangıcı oldu.
İslam aleminin en kutsallardan biri olan ve kudüs’ü İsrail’in başkenti yapmaya çalışmakla inanıyorum ki Allah’a bile savaş açtı. Firavunca nemrutça onu yakın takibe almış durumdayım Allah’ın gazabı hep üstünde olacak diye düşünenlerdenim. Seçim yenilgisini halen kabullenmeyip elinden gelen ve gelebilecek her tür kirli oyunları oynamaya çalışıyor.
Mısırda Mübarek ve daha kimler kimler? Gerek seçim kaybederek ülkelerinden kaçtılar gerek linç ve öldürülerek çok hazin bir sonla bittiler. Kimsenin ama hiç bir diktatörün yaptıkları yanına kalmamıştır kalmaz da. Bunu diktatörler ne yazık ki yaşanılan filimin en son sahnesinde fark ediyorlar sonra filim sonlarıyla bitiyor.
icraatların sonucu olarak yine kendileri hazırlamış oluyor. Bay Donald Trump denilen çılgın ve hasta ruhlu adam bu en son örneği oldu. Yazılacak çok şey var bu zengin tema bitecek gibi değil. Ama ben şöyle bu zengin temanın teline azıcık dokunuverdim.