Dua, insanın aczini bildiği/gördüğünde yaradana sığınma ondan yardım dilemedir. Corona ve sonrası oluşan maddi ve manevi sıkıntılara karşı herkesin sıkça başvurduğu ibadet biçimidir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: "Dua, ibadetin ta kendisidir." Buyurdu. (Ebu Davud, Tirmiz) Kelime olarak dua, "çağırmak, seslenmek, istemek; yârdim talep etmek" manasına gelir. Dini terim olarak da, kulun bütün benliğiyle yüce yaratana yönelerek ondan istek ve dilekte bulunmasıdır. İman ehlî dua etmeyi imanının gereği olarak kabul eder. Bediüzzaman: "İmam, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i aliyesi, iman ve duadır." "Dua eden adam anlar ki: Birisi var; onun hatırat-ı kalbini işitir, herşeye eli yetişir, her arzusunu yerine getirebilir, aczine merhamet eder, fakrına meded eder." Müslümanlar: "ibadetin özü" ve "Allah'a en yakın olma" yi dua ile olduğunu bilir. Dua; Yaradandan yine yaradana sığınmadır. Günah ve hatalarımızın affi, hasene ve ibadetlerimizin dergah-i ilahide kabulu, musibet ve belaların defi, sıkıntı ve dertlerimizin dermanı için dua'ya ihtiyacımız vardır. "Duanız olmazsa ne ehemiyetiniz var?"(Furkan 77) Rabbiniz: "Bana dua edin ki duanıza icabet edeyim. Bana kulluk etmeyi büyüklüklerine yediremeyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir" buyurmuştur. (Mümin 60 ayet) BEDİÜZZAMAN: "Bu da iki kısımdır: Biri, filî ve halî; diğeri, kalbî ve kàlîdir. Meselâ: Esbaba teşebus, bir dua-yı fiilidir. Esbabin içtimaı; müsebbebi icat etmek için değil, belki lisan-ı hal ile müsebbebi Cenab-ı Hak'tan istemek için bir vazıyet-i marziye almaktir. Hatta çift sürmek hazine-i rahmet kapısını çalmaktır." (geniş bilgi için Risale-i nur külliyatı Sözler) Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: Dayanılmaz beladan, sapkınlığa dalmaktan, kötü yazgıdan ve düşmanın diline düşmekten sana sığınırım (Buhari, Müslim) Dua'sız kalmayalım. Dua edelim. Dua talebinde bulunalım. Dualarımızın/Dualarınızın kabul olması temennisiyle.