?>

EĞİTİMDE ÖRNEKLİK!

ŞEHMUS TEMİZ

10 yıl önce

Bu hafta ki konuğumuz Milli Eğitim müdürü Mehmet Çelik’ti. Mehmet hocamızla, eğittim namına ne varsa konuştuk. Olumsuzluklar, eksiklikler, olanlar, olacaklar, yenilikler…
Buluşma tarihimiz olan 14 Mart, milli eğitim müdürümüzün seneyi devriyesine tekabul ediyor. Bu güzel tevafukla, bir yerde müdürlükte ki ilk yılın muhasebesini yaptık. 170 bin öğrenci, 7150 eğitimcinin olduğu bir camiada her şeyin güllük gülistanlık olmasını tabii ki beklemiyoruz. Ama tüm olumsuzluklara rağmen çok güzel gelişmelerde var Milli eğitim de!
Mesela Batman milli eğitiminde 2 adet Kürtçe öğretmeni olduğunu kimse bilmez!
Tübitak’ın proje yarışmasında Robotik dalda (4006) 69 proje ile Batman birinci olurken, ikincinin 40 projede kaldığını çoğu kişi bilmez.
Batman’da spor lisesi kurulduğunu ve ilk senesinde kontenjanın 3 katı başvuru olduğunu da çoğu kişi bilmez.
Her 10 öğrenciyi geçen köye, okul açıldığını da söylüyor sayın müdürümüz. Bu arada basına da biraz sitem ediyor. 15 öğrenci olan köye iki öğretmen atamışız. Basın, köylü 2 öğretmen daha istiyor diye haber yapıyor. İşte buna çok kızıyorum…
Müdür, bey, Sosyal hayata güçlü olmayan bireyden enerji alamayız diyor ve çocuklarımızın derslerin yanında sosyal yönden de eğitilmesi ve geliştirilmesi gerekir diyor. Bu konuda yapılan çalışmalar, kurulan kulüplerden bahs ediyor.
Özellikle spor dallarında son yıllarda büyük başarılar elde edildiğini, bireysel dallarda dereceler elde edildiğini söylüyor.
Tam burada, hocam spor dallarında bile bireysel olarak, dereceler elde ediyoruz. Takım olamıyor muyuz, takımı oluşturamıyor yada ahengi mi yakalayamıyor muyuz, bunu topluma genellediğimizde bir problem olduğunu görmüyor muyuz!?
Bunun sosyolojik alt yapısının iyi araştırılması gerektiğini, bu toplumun önündeki en büyük engellerden birinin bu olduğunu konuşurken, araya başka sorular giriyor…
Milli eğitimin kronik problemi olan idareci atamalarını soruyoruz. Puanlama ve atamaların çok adil ve yerinde olduğunu söylüyor müdür bey. Yapılan atamalardan sonraki icraatları da bunun ispatı olarak gösteriyor.
Sendikaların dağılımında ki adaletsizliği sorunca da: Eğitim Bir Sen’den 260, Eğitim Sen’den 110, Özgür Eğitm Sen’den de 19 idarecinin sınava girdiğini ve bunların her birinin neredeyse yarısının atandığını söylüyor. Ama 260’ın yarısı ile 19’un yarısının eşit olmaması bizim suçumuz değil. Puanlamanın adaletsizliğine gelince, en yüksek not alan 2 kişi yani birinci ve ikinci idarecimiz en çok ses çıkaran sendikamızın (Eğitim Sen) üyesi.
Eleştirilerin olması çok normal ama bu eleştirilerin ahlak sınırları içerisinde olması gerekir…
Servisler ve kantinleri soruyoruz, kantinlere bir düzenleme getirip, tekelleşmeyi kırmaya çalıştıklarını, servislerde ise teknik şartnameye, gprs ve kamera sistemi koymayı düşündüklerini söylüyor.
Kırktan sekiz’e düşen müfettiş kadrosunu sorunca da  “az müfettişle yaşamayı öğrenmeliyiz. Dosya ile uğraşacağına, rehberlik yapacak bir pozisyon istiyoruz,” diyor.
Uyuşturucu konusunda da herkesin konuştuğunu hatta birilerinin bu iş üzerinden kendini ön plana çıkarmaya çalıştığını ama bu bilinçsiz konuşmalar ve girişimlerin, çocukları kötü yönde etkilediğini hiç haberi olmayanların bile bundan haberdar edildiğini söylüyor.
Okulların çevresindeki duvarlarında inmesi gerektiğini ve okulları korumak diye bir dertlerinin olmaması gerektiğini ifade ediyor.
Aslında çocukları değil yetişkinleri eğitmeliyiz diyor.
Yoğun sohbet ortamında sormayı unuttum ama sonrasında teyit ettirdim. Muhalif sendikalardan birinin aktif elemanlarından birisi, öğretmen evinde masanın üzerine Zaman gazetesi koyup, fotoğraf çektiriyor. Bunu da siyasilere gönderip, bak işte bunlar paralelci diyor. Buda oradaki güvenlik kameraları tarafından tespit ediliyor.
Bir eğitimcinin hem de hak mücadelesi veren sendikaların böyle çirkin iftiralara başvurmasını tuzun koktuğu nokta olarak gösterebiliriz.

Allah ıslah etsin!

Eğitimcilerin önce duruşları ve karakterleriyle, insanları eğitmeleri gerekir. Her camiada bozuk insan çıkar ama eğitim camiasında fertlerin biraz daha özenli davranması, hele birde ön saflarda olanların daha çok dikkat etmesi gerekir.

Daha aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI