İşsizlik ve ekonomi rehabilite edilmeli.
Yarınlarımız ve ülkemizin geleceği olan gençlerimizin eğitimli, üniversite mezunu olmalarına rağmen işsiz olmaları hiç de iç acıcı değildir.
Bilindiği üzere biz anne babalar eskiden gençlerimizin okumamalarından dert yanardık ve onlara sitem ederdik.
Artık kız çocuklarımız da dâhil olmak üzere on binlerce gencimizin ailelerine yük olmayıp eğitime yönelmeleri ve üniversiteyi bitirmeleri kıvancımızdır, onurumuzdur.
Onları tebrik edip ödüllendirmeli bu seviyeye bu statüyü elde etmeleri kelimelerle izah dilemeyecek kadar pozitif bir davranış ve yabana atılmayacak kadar anlamlıdır.
O halde siyasi iktidara düşen en önemli misyonlardan biri de gençlerimize çalışacakları ve ülkemizin ekonomisinde yönetiminde adil ve tatmin kar ücretlerle çalışabilecekleri iş ortamlarını hiç zaman kaybetmeden zemin hazırlamalarıdır.
Onlara balık verin demiyorum.
Onlar zaten balık tutma yeteneği ve becerilerini elde etmişlerdir.
Artık diplomalılar.
Sadece iş ortamı ve ümitleri heyecanla, hayal kırıklığı yaşamadan mesleklerini icra etmelerinde aktif katalizör roller almalı.
Bunu gerçekleştirmek de elbette ki siyasi iktidara düşmektedir.
Bu arada Türkiye FETÖ terör örgütüyle, Suriye ve Irak politikalarına fazlasıyla zaman kaybetmeyip iç işlerinde olmazsa olmazlarını da gözden geçirmeli.
Belki FETÖ terör örgütü ve dahili harici güvenliğimiz fevkalade önem arz ettiğini yabana atmamakla isabetli planlar projeler gerekli.
Ekonomimizle sadece bu konulara odaklanmak odaklanırken de gözden kaçmaması gereken diğer olmazsa olmazlarımızı da rehabilite etmeliyiz.
Turizm gibi tarım gibi istihdam gibi ve ekonomimizi gözden geçirmek gibi daha birçok konularda ihmal etmeksizin acil önlemler ve yatırım projelerimizi derhal gözden geçirip rehabilite etmeliyiz.
Öylesine acil eylem planları var ki geç kalındığında ipin ucunu kaçırırız.
Gün kamplaşma an ayrışma anı değildir.
Muhalefetiyle siyasi parti ve siyasileriyle istisnasız hepimizin ülkemizin güzel yarınları geleceği ve sağlıklı bekası için birlik dirlik beraberlik içinde kardeşçe yaşayıp önümüze ve yarınlarımıza bakma zamanıdır.
İçinde bulunduğumuz coğrafya hepimizin bildiği gördüğü ve izlediği üzere fazlasıyla önemli özel ve kırılgan bir coğrafyadır.
Gün geçmiyor ki skandallarla çalkalanmasın.
Komşu ülkelerin emperyalistlerce nasıl kandırıldıklarını işgal edildiklerini parçalandıklarını fazlasıyla net ve canlı-canlı izliyoruz.
Mutlak bir şekilde ekonomimizle siyasetimizle kalkınmamızla askeri ve sivil stratejimizle çok ama çok güçlü olma mecburiyetimiz var.
Ülkemizi her anlamda korumak ancak güçlü olmamızdan geçer birçok anlamlarda.
Ekonomi eğitim kalkınma sanayi ve üretim istihdam hiç de yabana atılacak gibi değil.
Bilimsel projelerle bu konuları ele alıp hiç zaman kaybına uğramadan olması gerektiği gibi yüksek seviyelere getirmeliyiz, diye düşünüyorum…
Kalın sağlıcakla Batmanlı Hemşerilerim ve değerli Sonsöz Okurları...