Bütün dünyada küresel ekonomik bir kriz var. Krizin etkilerini dünyadaki sekiz milyar insan yaşıyor.
Bazı ülkelerde bu keskin yaşanıyor, bazı ülkelerde daha yumuşak yaşanıyor.
Ekonomisi güçlü ülkeler nispeten çok daha rahat bir geçiş dönemi geçiriyor.
Kesinlikle koronavirüs salgını küresel ekonomik krizin sebeplerinden bir tanesi ve sonrasında hala devam etmekte olan Rusya Ukrayna savaşı buna tam tuz ve biber oldu.
Savaşın etkisiyle de ekonomik kriz ve finans sektörleri özellikle de enerji fiyatlarının artışıyla da gıda sektörü bunun etkilerini yaşadı.
Bütün dünyada gıdada ciddi bir fiyat artışı oldu.
Sadece fiyat artışı değil, birçok ülke gıda krizi yaşadı ve yaşıyor.
Yani dünya artık her gıdaya ulaşamıyor, ulaşsa bile fiyatlar artık çok uçuk.
Türkiye'de doların artışıyla birlikte sokakta ciddi bir fiyat artışı ve tabi ki istikrarsızlığı yaşanıyor.
Fiyat istikrarsızlığı parekendecilik yapan beş büyük market zincirinin fiyatlarla oynamasından kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Türkiye'de yıllardır söylediğimiz bir sıkıntı var. Bu ülkede her şey var ama deneyim yok.
Belki de ticaret kurallarının yeniden yazılmaya ihtiyacı var.
Eğer koyduğunuz yasalar ve kuralları uygulamazsanız işte böyle sokakta kaos yaşarsınız.
Düşünün bir hafta içinde bir çok kalemde fiyat bindirmesi yapıp bir hafta sonra hiç birşey olmamış gibi aynı ürünün etiketini indirmiş gibi yapmak ahlaksızlıkla ancak ifade edilebilir.
Vatandaşı bu ahlaksız firmalardan koruyacak olan tabi ki devlettir ve deneyimdir.
Cezalarla bu işin aşılayamadığı artık net bir şekilde ortada.daha sert tedbirlere ihtiyaç olduğu su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor.