Yüreğimiz yandı. İçimize ateş düştü. Deprem, Allah 'tan gelen bir doğa olayı. Evet, kabul ama sizin dikkatinizi başka yere çekeceğim. Depremde maddi manevi kayıplarımız oldu. Birçok canlarımızı kaybettik. Depremden hemen sonra bazıları, arama kurtarma çalışmalarına katılarak enkaz altında kalanları çıkarmaya çalışırken, bazıları ise vefat eden insanların o görüntülerini sosyal medyada paylaşmayı tercih etti. Bilinçsizce paylaşılan görüntüler, depremden zarar görenlerin ailelerini kim bilir nasıl yaralamıştır? Sırf biraz daha tıklanmak, daha fazla beğeni almak, biraz daha fazla görüntülenebilmek için bu paylaşımları yaptılar. Yazıklar olsun! Nerde kaldı sizin merhametiniz? Nerde kaldı mahremiyet edebiniz? Bu mu sizin insanlığınız, bu mu sizin vicdan duygunuz? Böyle mi yüreği yananlara yardım ettiniz? Böyle deprem şehitlerine son görevinizi yaptınız? O elinizdeki aygıt kadar insansınız demek ki. Bu kadar mı sosyal medyaya bağlandınız? Bu denli, delirircesine öyle mi? Şimdi diyeceksiniz ki “toplumu haberdar etmek içindi” Hayır efendim! Toplumu bilgilendireceksen görüntü vermeden sadece şehit sayısını bildirseydin. Bu olmaz, bu kadar da olmaz. Gerçekten yazık. Yardım çalışmalarına katılıp, bir enkaz parçasını da kaldırmaya çalışacağınıza, elinizde telefon çekim yaptınız. PES… Koskocaman PES... Özünüzü, kökünüzü, vicdanınızı, merhametinizi, insanlığınızı kaybediyorsunuz. Ne kadar acı. Acımızı bile doğru düzgün yaşatmadınız. Sizinleyiz Elazığ, Malatya. Rabbim daha beterinden korusun. Yaraların sarılması için elimizden geleni yapacağız. Her zaman yanınızdayız. Sevgilerle...