?>

Emeklinin sesini duyan yok mu

Ercan Atay

6 ay önce

2024 emekli yılı ilan edilmiş!

Şaka gibi değil mi?

Emeklilerin refahı için kocaman bir yıl armağan ediliyor ama bir yılı yarılamamıza rağmen tek bir somut adım yok!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve SGK Genel Müdürü TV kanallarına çıkıp, kem-küm ediyorlar ancak maaşların iyileştirilmesi, refah payı gibi herhangi bir çalışmadan söz etmiyorlar.

Neymiş efendim yaz aylarında emekli vatandaşım Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait yurtlarda kalabilirler. Yani emekli, ailesi ile tatile çıktığında yurtlarda konaklayabilecekler.
Emekli vatandaş aldığı para ile değil tatile çıkmak, kapı eşiğine bile çıkamaz durumda.
Zincir marketlerde emekliye indirim yapılması için ‘indirim kartı’ dağıtacakmış.
Bir bu eksikti, cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan kıtlıkta vatandaşa ekmek kartı dağıtılırdı, şimdi de indirim karttı.

Emekli vatandaş hayat pahalılığı yüzünden markete giremiyor ki, indirimden yararlansın.

Emekli dilenci değil, sadaka mı veriyorsunuz?

Emeklinin maaşını yaşam standardına uygun hale getirin sizden indirim veya bildirim istemezler.

Emekli vatandaş maaşını heybeden almıyor.

40 yıl boyunca aldığı aylık maaş kadar prim ödemiş bu devlete.
Emekliler avanta istemiyor hakkını istiyor. ‘Emekli yılı’ diye hikaye anlatacağınıza emekli vatandaşın aylık maaşını en azından asgari ücret seviyesine getirin.
Bakın yeni seçilmiş bir muhtar devlete tek kuruş faydası olmadan, prim ödemeden aylık 17 bin TL asgari ücret alıyor. 40 yıl devlete pirim ödemiş emekli ise 10 bin TL alıyor.
31 Mart yerel seçimlerde gücünü ve etkisini göstermeyi başaran emekli vatandaş; “ben sadaka istemiyorum, ben insanca yaşamak istiyorum, ben emeğimin karşılığını almak istiyorum, ben açlık sınırı 20 bin TL, yoksulluk sınırının 39 bin TL olduğu Türkiye Cumhuriyetinde kimseye muhtaç olmadan ailem ile birlikte insan gibi yaşamak istiyorum. Ben bu ülkede 3. sınıf insan muamelesine tabi tutulmayı şiddetle reddediyorum” diyor.
Ama birçok şeyde olduğu gibi emeklinin çığlığına kulak tıkayan irade her zamanki gibi üçer-beşer aylık maaş verdiklerini ihya ederken, emeklinin sırtından inmiyor!
Emekli aşağılanmak, horlanmak ve bilerek açlığa terk edilmek istemiyor ve bana ‘emekli yılı’ armağan edeceğinize ‘maaşımı açlık sınırının üzerine çıkar’ diyor.
Eğer bunu duyamayacak kadar sağır olunmuş ise kusura bakmayın yapacak hiç bir şey yok. 
Emekli zamanı geldiğinde gerekeni yine yapıp, ‘sandık benim namus borcumdur’ diyecektir.
YAZARIN DİĞER YAZILARI