Merhaba sevgili okurlarım;
Bu hafta yine farklı bir spor dalıyla sizlerle olacağım.
Hentbol.
Hentbol, Türkiye’de geçmişi çok eskiye dayanan bir spor dalı değildir.
1927 ve 1938 yılarında Almanya’da beden eğitimi öğrenimi gören birkaç Türkiyeli gencin kurdukları bu spor dalı gittikçe sevilmeye başlanmış, Türkiye’nin her yerinden oynanıp federasyondaki yerini almayı başarmıştır.
Futbol kadar çok popüler olmasa da çok keyifli ve seyircisini heyecanlandıran bir spor dalıdır.
Zamanla fanatik taraftar grupları hentbol maçlarında da salonları coşkuyla desteklemeye başladı.
Bu hafta da Batman’ımızın genç dinamik hentbol maçındaydım.
Maçtaki coşku görülmeye değerdi.
Maçı takımız Ankara’nın güçlü takımlarından As Spor Kulübünü 31–29 yenip ligde averajla ligde 2.’liğe yükseldi.
Başta Takım Hocamız Nilgün Atar’ı canı gönülden kutlarım.
Asıl dikkatimi çeken genç erkek sporcularımızı bu duruma getiren antrenörünün bir kadın olması.
Nilgün Atar, 1987 Antakya doğumlu genç dinamik bir Batman sevdalısı.
Bu yürekli genç yürekli kardeşimizle yıllar önce Beyaz Şato Havuzunda yüzme aktörlüğünü yaptığım yıllarda tanışmıştım.
Zaman azman bana yardıma da gelir, kız öğrencileri beraber çalıştırırdık.
Pırıl pırıl bir gençti.
Yıllar geçtikçe bir Batman Sevdalısı oldu ve bütün enerjisini Batmanlı Gençlere verdi.
Sahalardan ayrılmaz oldu.
Bu gün onu izlerken bu güzle yürekli kardeşimizi kucaklayarak bütün Batman Halkı adına kutladım.
Gençlerimizi kötü alışkanlıklardan kurtarıp spora yönlendirdiği için teşekkür ettim.
Böyle fedakâr hocalara destek olmak lazım.
Düşünün Batman’ın nüfusu 500 bin civarında.
Yüzlerce gencimiz işsiz.
En azından sporla bir yerlere gelebilirler.
Bu da Nilgün Hocamız gibi fedakâr insanlarla olur.
Nilgün hocam iyi ki varsın.
Bu şehrin senin gibi hümanist insanlara ihtiyacı var.
Haydi, Batman, haftaya hentbol maçına, futbol maçına gider gibi…