TBMM Başkanlık seçimleri yapıldı. Akabinde Divan Başkanlığı üyeleri için seçim yapıldı. Partiler arasında üyelerin sayısı sorun oldu. HDP ve MHP arasında üye sayısı konusunda anlaşmazlık vardı. Anlaşmazlık HDP ve MHP’nin üçer üyelik alması ile son buldu.
HDP ve MHP birer adım geri atarak uzlaşı örneği gösterdiler. Başkanlık Divanı için Dilek Öcalan’ın aday gösterilmemesi konusundaki MHP’nin isteğine HDP uyarak Onun yerine HDP Mardin Milletvekilli Erol Dora’yı gösterdi. Akabinde yapılan Divan Başkanlığı üye seçimlerinde HDP Başkanlık Divanında üç üye ile temsil hakkına sahip oldu.
Şimdi esas meseleye gelelim. Hükümet kurma TBMM seçimleri gibi kolay olmayacak.
Bir defa MHP, AK Parti ile koalisyona sıcak bakmıyor. MHP de koalisyona kapılarını kapattığını söyleyerek Koalisyon formüllerinin dışında olduğunu deklere etti.
Koalisyon kurma ve Hükümet olmaya hevesli gözüken CHP’nin ise AK Parti ile uzlaşması zayıf bir ihtimal olarak gözüküyor. AK Parti’den farklı genetik kodlara sahip olan CHP’nin Hükümet kurulsa bile uzun süreli devam ettireceğini zannetmiyorum.
Kılıçdaroğlu’nu destekleyen medya, işadamları, sosyal ve siyasal yapılanmaların çeşitli hesapları olduğu gözükmektedir. Bazı Bakanlıkları alma konusunda diretmesi Kılıçdaroğlu’nun çeşitli hesaplar içinde olduğunu göstermektedir. Özellikle adalet, içişleri ve Milli Eğitim Bakanlıklarını istemesi ve AK Parti’nin Kılıçdaroğlu’na istemiş olduğu Bakanlıkları kendisine vermeyeceği AK Parti ile CHP arasında Koalisyonun olma ihtimalini zayıflatıyor.
MHP’nin kırmızı çizgileri ile AK Parti’nin kırmızıçizgilerinin çakışması AK Parti ile MHP arasında da Koalisyon olamayacağını gösteriyor.
MHP’nin “Çözüm Süreci”ni kabul etmemesi, AK Parti için de “Çözüm Süreci” nin kırmızı çizgi olması AK Parti MHP birlikteliğini engellemektedir. Her iki Partinin Koalisyon kurabilmesi için, Her iki Partiden birinin ısrarından vazgeçmesi ya da uzlaşılacak ara bir formül bulmalarına bağlıdır.
Son günlerdeki Kandil ve HDP açıklamalarına bakılırsa HDP’nin de erken seçim taraftarı olduğu ve olacağı anlaşılmaktadır.
Erken Ssçime hazırlık anlamında AK Parti içinde de çalışmalar olduğu fark edilmektedir.
AK Parti olası bir erken seçim durumu için Teşkilatlarını hazır olma konusunda uyarmaktadır.
Diğer taraftan Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Siyaset sahnesine çıkma hazırlıkları fark edilmektedir. Üç dönem kuralından dolayı Aday olamayan AK Parti’nin “Çekirdek Kadrosu” niteliğindeki eski Milletvekilleri ile görüşmeler yapan Abdullah Gül, muhtemel Erken Seçim için hazırlık yapmaktadır.
AK Parti önümüzdeki seçim öncesinde Genel Başkanını değiştirecek mi? Yani önümüzdeki seçimler için Ahmet Davutoğlu dışında başka bir isim belirleyecek mi?
Bu isim Abdullah Gül olabilir mi? Abdullah Gül etrafına toplayacağı üç dönem kuralından dolayı Milletvekili olamayanları önümüzdeki seçimlerde aday gösterecek mi?
Tüm bu soruların içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrı önemlidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti’nin kaybettiği oyları geri alabilmek için Abdullah Gül’ün siyasete dönüp yeni bir atılım yapması konusunda nasıl bir yol izlemektedir?
Tüm bu soruların cevapları yakın gelecekte görülebilir.