EVSİZ, BARKSIZLAR

Kışa ramak kaldı. Uludağ, Kar tepe, Palandöken ve Erciyes’teki tesisler şimdiden dolu yer yok.

İtalya’dan, Amerika’dan, Danimarka’dan binlerce Euro, Dolar, Pound harcanarak alınan kışlıklar Depolardan dolaplara indirildi.

Onları giymeye ve kış tatilinin başlamasına çok az kaldı. Sucuk, pirzola partileri başladı başlayacak gündüz kızak kar keyfi kral odalarda şömine yakmalar viski sarhoşluğu şampanya patlatmalar keyifler takır para çok harca harca bitmiyor bitecek gibi de değil limitler yüksek mi yüksek nasıl bitsin? Ne için bitsin? Asgari ücret değil ki hemencecik bitsin.

Kapitalist bir yaşamdır gidiyor. Öldüklerinde doktor raporu şöyle yazılabilir aşırı refah ve multi vitamin yüklü bir beden havyarı, şampanyayı kaldıramadı. Ex oldu diye yazılsa inanın yeridir.

Acımasız bu kapitalist yaşamda yok yok sayfanın öbür yüzüne geçelim.

Bir de metropollerde evsiz barksız olanlar her yaşta. Çöp karıştıranlar “Bir Artık Ekmek Bulurum” ümidiyle kim bilebilir 2016 kışında kaç kişi donarak ölecek.

Evsiz barksızlar ne yapacaklar? Nasıl barınacaklar? Hayat elbette ki sadece barınmaktan ibaret değil ki!  Ülkenin Yöneticileri macera peşindeler, kişisel kalkınma hamleleri dağlar kadar elde ettikleri mal varlıklarını derya yapma peşindeler.

Fakirler aç, odunsuz, kömürsüz buz dolabı bom boş kimin umrunda ki?  Tek vatan, tek bayrak, tek millet vs. Bu hep tek edebiyatı başını almış gidiyor. Bilmem ki farkında mısınız? Hiç tek hayat, tek mide demiyorlar nasıl yaşıyor? Ne yiyorsam?

Milletçe böyle yaşayalım Milletçe birlikte bu yaşamı, bu konforu hep birlikte yaşayalım diyen veya diyecek bir siyasetçi, bir devlet adamı gördünüz mü? Binlerce sefil, aç, sokakta yaşayan bu evsiz barksızlar olmalı mıydı? Görecek televizyon kanallarında izleyecek, gazetelerde okuyacaksınız ..........donarak öldü, .......... sokakta ölü bulundu vs. Haberlere rastlayacaksınız. Geçmiş kışlarda da hep izledik, hep gördük peki ne tür önlemler alındı? Bu sosyal yara ve utanç tablosunu kim halledebildi?

Kör gözler, sağır kulaklar “bir insanın ölümü kainatın ölümü gibidir” Hadis’ini doğru dürüst bilen anlamına dikkat çeken var mı?

Kimsesizleri, fakir fukarayı düşünen onları kollayıp korumak Sosyal devletin prestijine, saygınlığına hatta tarifine hiç yakışıyor mu? Batman Sonsöz’ün bir köşe yazarı olarak daha kar’lar yağmadan o ölecek garibanlar henüz yaşıyorlarken onların yerine ben üşüyorum.

Acı çekiyorum itiraf etmek gerekirse acı çekmem onlar adına üşüyor olmam çare olmuyor. Olmayacak da. İlgililer, bilgili geçinenler görevi olanlar ilgilenseler, önlem alsalar bu ve benzer çileleri kökünden halletseler de bizler bu dram konulu realiteyi köşemize taşımasak daha iyi olmaz mı?

Birileri yanan şöminenin başında şampanya içerek yağmakta olan karları Uludağ’ın en lüks otel odalarından birinde izlerken başka biri köhne, kuytu bir köşede aç ve donarak ölüyorsa ki ölüyor bu hayal değil olmaz değil maalesef oluyor bu manzaralara karşı gözlerimiz bağışıklık kazanmış durumda aldırmıyoruz bile.

Geçen yıl bir dostum aramıştı beni;

-Mehmet! Bil bakalım neredeyim ve seni nereden arıyorum demişti telefonda.

-       İsviçre  Alplerinde kış keyfi çıkarıyorum. Dediğinde ona cevaben;

-       Biliyorsun ki baban da kayış dağında .... Huzur evinde yolunu gözlüyor adamcağız öldü ölecek dediğimde kızarak telefonu yüzüme kapamıştı.

Üç hafta sonra da gerçekten babası rahmetli oldu. Cenazede de yoktu. İşte hayat, işte realite değerli okurlar.

Anlamlı bulacağınızı umduğum bir şiir’İmle bu günkü yazımı aslında bitmemesi gerekirken bitiriyorum.

Mümkünse bireysel olarak da olsa insanların donmaması, donarak ölümlerini engelleyip yardımcı olmanız ricasıyla... Siz değerli, saygın Sonsöz okurlarımız istersek başarabiliriz biraz fedakârlık biraz gayret ve istek gerisi olur diye düşünüyorum.