Bir meltemdin estin, dağıttın kederleri, ay yüzlü yar.
Kopardın benden beni, kimsenin koparmadığı kadar.
Mecnun gibi mest eyledin, ey rûyî periyîefsunkâr.
Sevdandır solduran şuh gülleri yar, nur yüzlü gülizar.
Ey ahu gözlü, ceylan bakışlı yar, senden ne haber var?
Fırtınalar… Aldı benden beni, o müthiş fırtınalar…
Belki birkaç satır, bir yazı, unutulmaz dakikalar.
Hatıralar… Narı yakar beni hiç yakmadığı kadar.
Esip gürlerler beynimde, hayallerimle avunurlar.
Ey ahu gözlü, ceylan bakışlı yar, senden ne haber var?
Bir kor ateşti bendimi dağlayan, eşsiz şahikalar.
Beni benden alan muştular, sevda yüklü heyulalar.
Bir haber, bir ses verin, yüreğimden kopan fırtınalar.
Ki sükût etsin şu dalgalar, huzur versin ilahi muştular
Ey ahu bakışlı, yürek yakan yar, senden ne haber var?
Sevgi mi, aşk mı? Bilmem ki neydi? O güzel hissiyatlar.
Bakışları sıcaktı, çok sıcak… Gözleri yürek yakar.
Dostça birkaç satır, bir kelime, unutulmaz dakikalar.
Ey derin ve kapkaranlık, ulaşılmaz, dipsiz kuyular...
Söyleyin, ahubakışlı o nazeninden ne haber var?
Ve Süreyya yıldızı kadar berrak ilahi uyarılar.
Beni benden alan iltizamlar, emsalsiz aşk-i hezâr.
O bakışlar; efsunlu ok misali, kalbime saplandılar.
Ey âşıkların sevdasını gözleyen Kehkeşanlar.
Uzletten haber verin ahu gözlü yardan ne haber var?
Ey Ceylan gözlü, sır bakışlı, rû dilberi, gül peri yar.
Bir serap misali beni benden alan ey gülşenidilzâr.
Saraydaki Yusuf'u zindana attıran Züleyha kadar
Ruhumu zabt eyleyen yar, bir ve tek olandan ne haber var.