Ey akan Dicle Nehri sen akan gözyaşlarım
Gönlümden kopan acı dışa vuran ahlarım
Dinle beni ey nehir sen ki dertler yüklüsün
Akarken coşan sensin çığıran figanlarım
Dertlerimle sar beni hep senle sarmaş dolaş
Hep birlikte akalım gâh sessiz gâh canhıraş
Bilirim coşmaktasın ey göğe yükselen baş
Sanki bağrından çıkar acılı feryatlarım
Ey Dicle ey sevgili tarihe şahit nehrim
Meyafarkin’den çıkıp Basra’ya dökülenim
Uysal görünümünle sen kocaman bir devsin
Devin derdi büyüktür dertlerle dik duranım
Sen ki sevgiyi sevip taşıdın bedenlere
İbrahim’den selamlar getirdin gelenlere
Aşkın ruhla dansını öğrettin yarenlere
Hakkın hakikatini kalplerde yeşertenim
Ey Dicle ey sevgili sevgiliden müjdeli
Semalardan akarsın dosdoğru hep ileri
Sevgiliyi seven sen kal u beladan beri
Allah diye raks eder zikreden Zâkirlerin
Bu toprakla bu millet hayat bulur seninle
Sen ki feda etmişsin kendini bedeninle
Coşup taşmakta ruhun sayısız seveninle
Kıvrılarak giderken dans eder zerrelerin
Cudi Dağı’nda Nuh’a şahit olan ey Dicle
Zulmü yok ettiğini çekinme haydi söyle
Mazlumları kurtardın bağrından döktüğünle
Kurtuluş gemisini taşıyor yarenlerin
Şahit oldun sen yine Hak’kı haykıranlara
Ta Pirân’dan Cudi’ye Rabbe sarılanlara
Şahit ol bizlere de mahşerde sen ey Dicle