Kökenlerinin eskilere dayandığı iddia edilse, Ortadoğu’nun milattan önceki önemli inançlarından Zerdüştlüğe dayandırılsalar da Êzidilik kavramına ilk olarak, yaşamını 1153 yılında yitiren Şaristani’nin kitabında rastlanır. Şaristani’nin kitabından sonra, 1670–1680 arasında Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de Êzidi’lerden bahsedilir. Êzidilik tarihindeki en büyük etkiyi, Şeyh Adiy oluşturur. Araştırmacıların elindeki Êzidi’lerle ilgili yazılı belgeler de Şeyh Adiy’e aittir. Şeyh Adiy ‘Ben Êzidiyim’ dememiştir. Buna rağmen Êzidi’lerin tümü Şeyh Adiy’e inanıp, onu peygamber olarak görür, Meleki Tavus’un ruhunu Şeyh Adiy’in şahsiyetinde bütünleştirirler. Şeyh Adiy’in kabri Irak’ın Şeyhan mıntıkasında, Laleş Vadi’sindedir. Bütün Êzidiler Laleş Vadisi’ni ve Şeyh Adiy’in kabrini ziyaret ederek ‘hacı’ olurlar. Ülkemizde ağırlıklı olarak Batman, Beşiri Kurtalan, Urfa, Viranşehir, Diyarbakır, Hazro ve Silvan civarında yaşarlar. 12 Eylül 1980’den sonra büyük çoğunluğu Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldı. Avrupa’da olsalar bile ölülerini, doğdukları köylerine getirirler. Bu çalışmam da bir cenaze töreninden...