-*- Çimlere Basmayınız!
-*- Çiçekleri koparmayınız!
-*- Yüksek sesle konuşulmaz!
-*- Özel mülktür girilmez!
-*- Park etmek ücretlidir!
-*- ........’e aittir plaja girmeyiniz!
-*- Yasak bölge girilmez!
-*- Yerlere tükürmeyiniz!
-*- Radar kontrol. Hız yapmayınız!
-*- Askeri bölgedir girilmez!
-*- Mayınlı bölge girmek tehlikeli ve yasaktır!
Bu ve buna benzer yüzlerce etrafımızı kuşatan adeta bizleri esir eden yasaklar var. Komutlar var.
Bu yasak ve komutlar kime hizmet ediyor? Ne kadar haklı? Ne kadar haksız yasaklar? Tartışılır, irdelenir artıları, eksileri belirlenir.
Bunlar yetmiyormuş gibi 70 – 80 cm yükseklikte kaldırımlar yapılır, otolar park etmesin diye işte o kaldırımların yükselen yüksekliği algılamamızı? Ne çok uygar ve medeni olup, olmadığımızı ele veren kriterler değilse nedir? Hiç düşündünüz mü?
Bu yasaklara ve yaptırımlara bir de siyasi kişileri eleştirme yasaklarını, yaptırımlarını, bedellerini yazarsak her halde yazamayız neden mi? Yasak olduğu için yazamayız. Yayınlayamayız.
Ama demokrasi var. Demokrasinin hüküm sürdüğü ülkelerde siyasiler yazılıp, çizilip eleştirilemez mi?
Anlasana be kardeşim! Allah aşkına anla! Demokrasinin olduğu ülkelerde diyorsun!
Gerçi bizde de demokrasi var. Yok değil. Ama teoride, hukuk kitaplarında olması gereken ve imtiyazlılara özel ve tüzel bir demokrasi dersek doğruyu söylemiş olur muyuz? Bilmem! Bilmek de istemem! İsteyen demokrasiyi araştırsın, anlasın, okusun inceleyip örneklerle bire bir hayatın kesitlerinden anlasın yazarak, okuyarak değil de yaşayarak anlamak daha kalıcı izler bırakabiliyor bazen bazı konularda.
Her şeye rağmen kötü ve nahoş olaylar yaşamadan anlam vermek, bilmek, öğrenmek dileğimdir herkes için. Olumsuz örnekler acı ve derin izler bırakır onların yaşanmaması taraftarıyım.
Mizahi bir paragrafla bitirmek istiyorum.
Küçük bir fare annesine demiş ki:
—Anneciğim! Bu nasıl bir Dünya? Biz fareler kedilerden korkuyoruz, kediler de köpeklerden korkuyorlar, köpekler erkeklerden, erkekler kadınlardan, kadınlar ise biz farelerden korkuyorlar bu mantıkla yola çıkarsak bu Dünya’yı biz idare etmiş olmuyor muyuz?
Anne fare marketten çaldığı kaşar peyniri yiyerek gülmüş ve onaylamış Dünyayı kendilerinin idare ettiğine.
Sinirlerinizi germektense, sizlere negatif enerji verip tedirgin etmemek için işte böyle minik bir komediyle bitirmek istedim. Bu arada peynirlerinize sahip çıkın hırsız farelere dikkat ediniz onlara kaptırmayınız.
Zira hırsız farelerle mücadele hayli güçtür. Fare kapanı, zehir, ilaç fayda etmez.
Kalın sağlık ve sevgiyle yasaklardan fersah, fersah uzak siz saygın Batmanlılar ve Sonsöz okurlarımız.