Fıtrat yaratılıştır. EL-Fatır Allah bir şeyi sadece yaratmakla kalmaz, O yarattığına birde yaratılış kodu yerleştirir. Bu kotlar ilahi imza hükmündedir. Her şeyin bir fıtratı vardır. Bu hakikat her şeyin yaratılış amacını oluşturur. Akıllı ve akılsız, şuurlu ve şuursuz tüm varlıklar için fıtrat söz konusudur. ‘’ Allah göklerin ve yerin fatır’ıdır.’’(Fatır suresi) Fatır: esma-i hüsnadır. Yaratmayı ilk başlatan demektir. Ayet göklerin ve yerinde bir fıtratı olduğunu ve bu fıtratı Allah’ın koyduğunun ifadesidir. İnsan fıtratı iyiye ve kötüye meyyaldir. Bunu için insanın hayatı sınavdır. Kur’an-ı Kerim mesajıyla hayatını inşa eden sınavı kazanır. Diğer yaratıklar yaratılış amacına uyumludur. Vahiy insandan eşyanın amacı üzerine yoğunlaşmasını istemektedir. Fıtrat Allah’ın dini ve bu dini kabullenmeye yatkınlık demektir.
Eğer insan eşyanın yaratılış amacını keşfederse ve amacı doğrultusunda kullanırsa, bu insanın hayrınadır. El- Fatır Allah’a şükrederek nimete nail olur. İnsan fıtratı; hayır ve şerri ayırt edebilecek özellikte yaratılmıştır. Vicdanla eş anlamlıdır. Vicdanı aktif hale getiren dindir. Dine sahip olan vicdan fıtrattan beslendiği için hayır ve şerri tanır. Hayır; nefsine ısınıp kişinin kalbine yatan şeydir. Şer; nefsin kendisine soğuk durduğu, insanın içine yatmayan, yüreğin karardığı şeydir.
Fıtrat ilahi yapıdır. ‘’ Allah’ın boyasına( gelin) Allah’ın! Kim Allah’tan daha güzel boya vurabilir ki? İşte biz yalnızca O’na kulluk ederiz’’ Fıtrat; insanın doğasına Allah’ın döşediği alt yapıdır. İnsanın tek doğal boyasıdır. Onun üzerine sürülen boyalar sentetiktir. Müslüman olmak doğal boya ile boyanmaktır. İslam’a dönüş öze dönüş, kendine geliştir. İslam kayıtsız şartsız Allah’a teslimiyettir. ‘’İmdi sen(ey insan) varlığını her türlü sapmadan uzaklaşarak, tümüyle doğru ve asıl dine, Allah’ın insanlığın özüne yaratılıştan nakşettiği fıtrata çevir.(taki) Allah’ın yarattığında bir başkalaşma olmasın. İşte değer odaklı gerçek dinin( amacı) budur. Fakat insanların çoğu bilmez.’’(Rum suresi30.ayet). İnsana yaratılış amacına yönelmesi tavsiye ediliyor. Yaratılış amacından uzaklaşan şerre dönüşür. ‘’ Ve nihayet insan benliğine iyiyi kötüyü tanıyıp sorumlu ve sorumsuz davranma yeteneğini yerleştiren( şahit olsun) ki:’’ ‘’Kim kendini geliştirip arındırırsa, o kesin ebedi mutluluğa ulaşacaktır.’’ ‘’Kimde kendini geliştirmeyip (içindeki iyilik tohumunu) çürütürse, o kesinlikle kaybedecektir.’’(Şens suresi;7-8-9.ayet). Saf din: İslam’a yöneliş, fıtrata yöneliş ise yaratılışa sadakattir.
İlgilendiği şeyin fıtratını bilmeyen başarılı olamaz. Fıtrat sız varlık yoktur. Her var edilen fıtratıyla birlikte var edilir. Fıtrat türe ait bir kavramdır. El-Fatır Allah’a iman: O’nun varlığa fıtrat verdiğini kabullenmeyi gerektirir. Bu kabulün bir başka gereği de fıtratı keşfetmektir.Evet insan eşyaya fıtrat veremez, fakat Allah tarafından verilen fıtratı keşfeder. Eşyanın tabiatı dediğimiz eşyanın fıtratıdır. Eşyanın fıtratını gözetmeden yaptığımız her şey eşyanın tabiatını bozmaktır. Uyum bozulunca, hayır için yaratılan şer olmaktadır. Örneğin doğal tohumun genetiğini bozarak GDO lu ürün yetiştirmek insan sağlığını bozmaktır. Yine her şeyi yiyen, doğayı temizlemek için yaratılan, eşini kıskanmayan tek varlık domuz etini yiyeninde fıtratı bozulmaktadır. Şu halde ister manevi, ister maddi, isterse beşeri olsun tüm ilimlerin maksadı fıtratı önce keşfetmek, sonra gözetmek olmalıdır. Uğraştığı şeyin fıtratını bilmeyen başarılı olamaz. Aynı zamanda tahrif ve tahrip eder.
Allah fatır’dır. Her şeye fıtrat koyar. Allah’a iman eden, O’nun fatır isminede iman eder. Bu hakikati idrak eden Kur’an-a uygun hayat yaşar. Saf, berrak, katkısız ve gerçek bir yaratılış olan fıtrat, insanda Rabbini aramaya yönelten bir iştiyak meydana getirir. İnsan hayal bile edemeyeceği bir takım kabiliyetlerle: işitme görme ve akıl gücüyle donatılmıştır. ‘’ Kendi üzerinizde düşünmeyecek misiniz? Hala görmeyecek misiniz?’’(Zariat suresi;21.ayet) ayeti bununla ilgilidir. İnsan nesliyle yapılan sözleşme. Kendisini bu biçim ve anlam ile planlayıp, sonra bu hal üzere inşa eden Allah’ı: şanına layık olmayan özelliklerden, bilhassa eşi-benzeri olmadığını kabul edip, yüceltmek, O’ndan başka Rab tanımayacağına dair insanı kendisine şahit tutma işte budur. Kendisini planlayıp programlayanı yegane Rab bilmek, El- Fatır Allah’a imandır.’’ Hamt tümüyle göklere ve yere fıtrat koyan/ gökleri ve yeri bir çekirdeği yarar gibi yoktan var eden Allah’a mahsustur.’’(Fatır suresi;1.ayet). Yani: Fıtrat koymak kime mahsus ise, hamt de O’na mahsustur. Zaten fiili hamt, fıtrata uygun davranmak. Eşyayı, fıtratı istikametinde kullanmak.
Müslüman: yaratılıştaki safiyetini muhafaza ederek ve onu bulandırmadan fıtrat yasasına teslim olan kimse demektir. Doğru yol fıtrata uygun olan vahyin ve aklın iş birliği yapmasıdır. Allah’a kulluk bunu gerektirir. Ey bütün potansiyel halleri değiştiren Allah’ım, bizim halimizi de en güzel hale çevir. Fıtratımıza uygun yaşamayı nasip et! Selam ve dua ile.