İnsan ve kâinat Allah’ın büyük projesidir. Allah insana şah damarından daha yakındır. (Kaf 16. Ayet) Allah (cc) göklerin ve yerin nurudur. İnsan yeryüzünün halifesidir. Yaratılış amacına uygun hayatı inşa etmesidir. Allah bilinciyle akıl, irade, vicdanını yönetmelidir. Zaaf, aczi yet ve gururunun esiri olmaması gerekir. Allah’ı tanıyan haddini bilir. Esma-i Hüsna ile inşa olmuş akıl, insanı ortak değerlerinin etrafında birleştirir. İnsanın ezerli ve ebedi yolculuğu Allah’tan, Allah’a doğru, Allah ile birlikte bir yolculuktur. “Biz Allah’a aidiz yine O’na döneceğiz.” (Bakara 56. Ayet) Allah inancından boş kalan vicdan küfür perdesi ile örtülüdür. Allah’ın resulleri insanlığı, Allah’a çağırmakla, insanı kendi vicdanına çağırmışlardır. İnsanın yaratılış gayesine uygun yaşaması, Allah(cc) ile insan, insan ve insan, insan tabiat ilişkilerinin yerinde ve zamanında düzenli olmasına bağlıdır. Bu düzeni sağlayan Allah’ın mesajı Kur’an-ı Kerimdir. Kur’an-ı Kerim insana rabbini tanıtır. Haddini bildirir, kulun tasavvuru, akıl ve idraki ilahı ilginin çekim alanına girer, şahsiyetini vahiy inşa eder.
Bugün dünyaya hükmeden küreselleşme; Hıristiyanlık, Yahudilik, siyaset ve güç ilişkisi ile bütünleşmiş, emperyalist, sömürgeci düzen modernizm dünya sistemi: ideolojik, kültürel, entelektüel tahakkümünü sürdürüyor. Yediğimize, giydiğimize onlar karar veriyor, Müslümanlık biçiminde, sembolik inanca dönüştürülüyor. Modern küresel dünya; İslam’ın yeniden dünya misyonunu engellemek n için her alanda yoğun çaba sarf ediyor.
Sosyal medya onların ellerinde. Dijitalizm ile insanlar kodlanarak sevk ve idare ediliyor. İslam toplumu sürüleşmiş, bağımlılığa mahkûm olmuş. Ahlaksızlık ve vicdansızlık hâkim Müslümanlar olarak şizofrenik parçalanma, düzenle uzlaşma ve bağımlılık içerisinde hayatına devam ediyor. İslami bilince, kalbe zihne yönelik sömürgeci kuşatma fark edilmiyor. İnsan içinde yaşadığı sistemin dinindendir. Demokratik sistem anlayışı bugün İslam’ı şekillendirmektedir.
Dünya hayatı iyi ve kötünün mücadelesidir. Netice de hak ve batıl ortaya çıkar. İradeli varlık insana, seçme yetisi verilmiştir. Bu seçimde insanın yaratılış gayesi ve Allah’a sorumluluk bilinci, kendine ve topluma sorumluluk sorumluluğu önemlidir. Kalbi dağınık olanın sorumluluk bilinci gelişmemiştir. Neye? Niçin? Neden? İnandığının farkında değildir. Nimete nankörlükle karşılık vermek; imanı küfre, hidayeti sapıklığa ve nihayet edebi saadeti, edebi pişmanlığa çevirmenin en önemli etkeni dünya sevgisidir. Kalplerdeki dünya muhabbeti şeytanın görevini yerine getirmiştir. Dünya hayatına aldırmayan, iman edip, takva sahibi olan Müslüman kıyamet günü mutlu olacaktır. İmanın kıymetini bilen Muhammedi hayat yaşayandır.
“Her canlı ölümü tadacaktı. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaşıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka bir şey değildir.”(Al-i İmran 185. Ayet
Her şey açık ve beliğ olarak, insanı ve evreni yaratan, yaratıkların düzen ve intizamını yasaya bağlayan Rabb’ül Alemin tarafından, hem görsel tabiat ve insanın kendi varlığı, hem de kıyamette kadar Allah’ın koruması altında olan Kur’an-ı Keriminde bildirmiştir. Bize düşen akıl nimetini yerinde ve zamanında kullanarak tevhit sancağı altında toplanarak, Kur’an’ın inşası ile yaratılış gayesine uygun hale gelebiliriz. Şahsiyet ve cazibesini İslam’ın özünden alan Muhammed(sav)öğretmen, Kur’an’ın kitap olduğu bir okul da nesli eğitmek şart. Bugün din tamdır. İslam hizmettir. Bu günkü ortam ve şartlar da vahdete çok ihtiyacımız var. Kula kul olmaktan kurtulup, Allah2a kul olalım. Dünya ve ahret saadetine kavuşalım. Hayat pusulamız şu ayeti aklımızdan çıkarmayalım: “ Vahiy mesajını izle ve başkalarına izlet. Namazın hakkını ver. Namaz insanı kötülüklerden ve çirkinliklerden alıkoyar. Ve Allah’ı anmak, Allah’ın sizi anması en büyük mutluluktur. Zira Allah(cc), tasarladığınız her şeyi bilir.”(Ankebut 45.Ayet)
Gençler: pişman olmayacağımız hayata talip olalım.