Gençlerin nereye gittiğinden çok, yetişkinlerin nereye gittiğine bakın. Sanatçı kimliği ile her türlü ahlaksızlığı yapan genç mi? Din adamı sıfatıyla dini etkisizleştiren genç mi? Gençlerle uğraşmaktan kendimize bakmaya zamanımız kalmıyor. Yaşadığımız günü bile kurtaramazken geleceği nasıl kurtaracağız? Kimin eli kimin cebinde belli olmadığı, çarpık ilişkilerle dolu dizilere reyting rekoru kırdıranlar, kan damlayan, şiddet kusan senaryolar yazdıranlar, Evlilik programlarıyla kutsal müesseseyi virane gecekonduya çevirenler siz yaşlılar. Youtube fenomenleri seyrediyoruz diye ağlaşıyorsunuz ama, o fenomenleri filim çektirip parayı götüren sizlersiniz. Bir yanda her türlü rezilliği özgürlük olarak sunan, cinsiyetsiz toplum özlemiyle yanıp tutuşan yazarların kitaplarını okurken, diğer yanda ailenin öneminden bahsedemezsiniz. Gençlerden geleceğin ideal ailesini kurmalarını bekleyemezsiniz. Aslında bir sürü dersiniz var, gençlere ahlak dersi vermeye çalışıyorsunuz. Sıkıntı; yeni nesle eski nesillerin sıkıntılarını unutturan yetişkinlerde. Siz dedelerinizin emanetine sahip çıksaydınız, bizde yarınları emanet olarak kabul ederdik. Bu durum emanet alınacak nitelikte değil. Geçmişini unutturduğunuz bir nesile, gelecekten ödev veremezsiniz. Bu sebeple yeni nesil şöyle, böyle diye konuşmayı bırakın. Senin yaşında Fatih İstanbolu fetetmiş diyerek demogojide yapmayalım. Babamız 2. Murad, hocamızda Akşemsettin değil. Bu ülkenin geleceği gençleri bu durumda konturol etmek mümkün değil. Ya yeniden diriliş, ya da her şey tükeniş siliniş. Bu gün içinde bulunduğumuz sistem; modernliğin vesayeti altında, dış güçlerin baskısıyla oluşmuş, demokratik, laik ve kapitalistir . Bu sistemde; seküler klişelere hapsedilmiş kimlikler, kişilikler, aidiyetler, algılar, tercihler, konumlar, ilişkiler, hayatı içinde yaşıyoruz. Zihinler, davranışlar, algılar oluşturan Cemaatler, Hareketler, yapılar; Bağımsız düşünen insanların var oluşumunu imkansız hale getiriyor. Modernliğin vesayeti altında ki toplumda, İslami özgürlük oluşturulamıyor. Kitleler var oluş- hayati sorumluluklara yabancılaşmış. Bağımsız bir üretkenlikten uzak. Düşünce ve bilinç özgürlüğünden feragat edilmiş, taklit ve kopya hayat tarzı olmuş. Dış güçlerin sistematik baskılarıyla ahlaki bağımsızlığını kaybetmiş, kendine yabancılaşmış bir toplumla karşı karşıyayız. Hiyerarşik bağımlı hale gelen toplum günü kurtarma çabasında. Geleceğe dair bir düşünceye sahip değil. Dayatılan bağımlılıklar sebebiyle yapısal teslimiyetçilik söz konusu. Bu emperyalizme karşı tutarlı, İslami anlayışlı bir tepki oluşmuyor. Bu gün İslam’ın evrensel bir bilincin/ vizyonun, misyonun ifadesi olarak gerçekleşmemesi, ulus- devlet milliyetçileri ve meshepciler tarafından engelleniyor. İslam dünyası hafıza kaybına maruz kalmış. İslam dünyası İslamı; kültürel ve törensel bir gerçek olarak sahiplenmiş. Maddi ayırımcılığa dayalı ilişkiler oluşmuş. Toplumda özgür- bağımsız zihinler ve bu ruhtaki kişilikler sorumluluk ve bilinç alanlarından uzaklaştırılmış. Gençler; içinde yaşadığımız yapıyı sorgulamalıyız. Bizi yaratılış gayesine götüren doğru bilgi ve yol nedir? Bunu bulup hayatımızı ona göre inşa etmeliyiz.Bütün evreni yaratan, insanları kulluk bilinciyle donatan ve görevlendiren Yüce RABBİMİZ ALLAH(C.C.) Bize yol haritası olarak gönderdiği yüce kitabı Kuran-ı kerimde gerçek ve doğru yolu açık ve net olarak bildirmiştir. Bakara suresi 2. Ayet ‘’ İşte kendisi hakkında hiçbir kuşkuya yer olmayan bu ilahi kelam, takva sahipleri(her türlü fenalıktan titizlikle sakınan) için (bir kılavuz, yol gösterici) bir hidayet rehberidir.’’ Yine lokman suresi 2. Ayette ve yunus suresi 1. ayette‘’ İşte bunlar, her hükmünde tam isabet kaydeden ilahi kelamın ayetleridir’’. ALLAH’I(C.C.) Vahyi Kuran-ı kerimi, hayat rehberi edinenler ‘’ İşte onlar, RABLERİNDEN gelen kusursuz bir rehberliğe tabidirler. İşte onlar, evet onlar ebedi mutluluğa erenler.’’ Yine kişinin sorumluluk bilinci kendisine aittir. Başkalarının etkisi ve yetkisi o kişiyi kurtarmaz. Bunun ifadesi; Lokman suresi 33. Ayettir. ‘’ Ey insanlık ailesi, Rabbinize karşı sorumluluğunuzu hatırlayın! Dahası ne anne babanın çocuğuna, nede çocuğun anne babasına fayda sağlayamayacağı bir günün dehşetinden sakının! Unutmayın ki ALLAH’IN(C.C.) Vadi gerçekleşecektir. Şu halde dünya hayatı sizi asla ayartmasın. Dahası, aldatıcının hiçbir türü sizi ALLAH(C.C.)( hakkındaki asılsız düşünceler) İle aldatmasın. (ALLAH(C.C.) Affeder diyerek, onun affını istismar etmeyin). Bu ayetleri hayat düsturu edinmelidir. Sözün özü; gençler ,yeniden diriliş için, siz büyüklerinizi örnek almayın. Büyükleriniz, neye? Niçin? Neden? İnandıklarının farkında değiller. Sizlerin; Dünyanın tek gerçek ve doğru kitabı Kur’an-ı anlamak, yaşamak ve başkalarının yaşamasına vesile olmak, hayat düsturunuz olmalı .Bizzat kendimiz Kur’an-ı kerimle hem hal olmalıyız. Başkalarının bize sunduğuyla değil. Başkaları kendi görüş ve düşüncelerinide lanse ederek Kur’an-ı anlaşılmaz hale getiriyorlar. Akıl nimetini kullanarak, Kur’an-la hayatımızı inşa edeceğiz .Böylece dünyanın en şanslı insanı olarak, dünya ve ebedi alem, ahiret mutluluğunu elde ederiz. İnşallah. Selam ve Dua ile.©