?>

GÖNÜL FETHİ

Mehmet Yavuz Çakal

5 yıl önce

İslam’la insan arasındaki, özellikle psikolojik engelleri kaldırıp, gönüllere giden yolun ifadesidir. Gönül fethi: yürekleri Allah’a götüren yolun önündeki barikatları kaldırmaktır. Kur’an; ezeli ve biricik hakikatin, öbür adı olan İslam’ın, gönüllere girişini apaçık ve tartışmasız yürek fethi olarak nitelendirmiştir. Mübin; tartışmasız bir fetih, kansız gerçekleşen gönül fethidir. Allah’ın Rasülü Muhammed; sözün gücünün, gücün sözünü bastıracağına inanıyordu. Vahiy; Allah’tan insana olan fetihtir. Cihad;  insandan insana olan fetihtir. Keşif insandan doğaya ve eşyaya olan fetihtir.
İnsanı, gönül fethinden uzaklaştıran, Allah’tan başkalarına kul eden, şeytan ve şeytanlaşmış beşerin etkisi ve yetkisidir. İnsanı dünyaya bağımlı haline getiren bu zihniyet, sanki insan hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaya sevk ederek, geçici dünya menfaatlerini idealleştirerek, insanı yaratılış gayesinden uzaklaştırmakta. Psikolojik, biyolojik toplumsal rahatsızlıklara neden olmaktadır.
İnsanın özellikle kendini ilgilendiren gönül fethine ulaşması, dünya ve ahiret mutluluğunu kazanması için, elimizdeki Kur’an-la hayatımızı ve gönlümüzü fetih etmemiz şarttır. Her anımızı Kur’an-a göre değerlendirmeliyiz. İşte Kur’an-ın bize mesajı ‘’1-elbette sana tartışmasız bir fethin önünü açan biziz.2- Allah(c.c.) senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlayacak. Sana olan nimetini tamama erdirecek ve seni dost doğru bir yola yöneltecektir.’’(Fetih;1-2) Dost doğru yola yönelmek, dünya imtehanı mücadelesini kazanmak, İslam ile insan arasındaki engelleri kaldırmak için, Kur’an-a bakalım;’’ Hamd zatına mahsus olan Rabbinin mutlak yüceliğini dillendir. Ve O’ndan bağışlanma dile. O tüm içten tövbeleri kabul edendir’’(Nasr;3) ‘’İmanlarına iman katsınlar diye, müminlerin kalplerine güven ve sükûnet bahşeden odur. Zira göklerin ve yerin bütün orduları Allah’ın emrine amadedir. Ve zaten Allah(c.c.) her şeyi bilmektedir. Her hükmünde tam isabet sahibidir’’.(fetih;4.) ‘’(Ey Resul) elbette biz seni bir şahit, bir uyarıcı ve müjdeci olarak gönderdik’’(fetih;8). İnsan bu aleme  sahip olmak için değil şahit olmak için gelmiştir. İnsan olmak; şahitliğini yerine getirmek, Allah’a ve resulüne inanmak, tevhid bilinciyle Allah’a kul olmakla mümkündür. Bu kulluğun ispatı ayet ‘’Şu nedenle (ey insanlar) Allah’a ve elçisine inanasınız. O’nun davasını destekleyip(Her türlü şaibeden uzak tutup) O’na saygıda kusur etmeyesiniz ve sabah akşam O’nun yüceliğini dillendiresiniz’’.(fetih;9) Allah’la ilgiyi samimi ve devamlı tutmak, imanın gereğidir. Bu insanın yaratılış gayesidir. Bu gayeyi tahakkuk ettirmek için her anımızı Allah’la yaşadığımızı, her davranışımızda Allah(c.c.) ne der diye hareket etmemizi unutmayarak, hayatımızı yaşamalıyız. Bu hayatın formülünü yine bize Allah’ın mesajı Kur’an-ı kerim veriyor.’’ (Ey bu hitabın muhatabı) Sana Vahyedilmiş olan bu Kur’an-ı izle ve (başkalarına) ilet. Ve namazın hakkını vererek kıl.(namaz Allah’a kulluğun ispatıdır (.İnananla inanmayanı, namaz ayırır.hadis) Çünkü hakkı verilerek kılınan namaz(insanı) belli başlı her kötülükten ala koyar .Hele Allah’ı anmak ve Allah’ın sizi anması elbette en büyük(boyuttur).Zira Allah(c.c.) Tasarladığınız her şeyi bilir.’’(Ankebut;45) Namaz; Allah’ın gündeminde olmak için, Allah’ı gündemine almaktır. Namaz ibadet mecmuasıdır. Namaz insanın hayatıdır. Namaz gönül fethinin olmasa olmazıdır. Gönül fethini gaye edinenlerin andı; Ey Müslüman! Bu mükemmel tevhit inancının pratik hayata nasıl yansıyacağını onlara öğretmek üzere ‘’De ki; Benim dua ve yakarışım. (namaz, zekat, oruç, hac ve kurban başta olmak üzere bütün) İbadetlerim (kısaca) hayatım ve ölümüm (yalnızca) alemlerin (yegane sahibi, efendisi ve) Rabbi olan Allah(c.c) içindir.(enam;162). Sadece O’nun rızasını kazanmak için, yalnızca O’na yönelerek dua ve ibadet ederim. Ancak O’nun egemenlik ve otoritesine boyun eğerek yaşarım ve ancak O’nun uğrunda canımı veririm. ‘’O’nun ortağı yoktur! İşte bana emredilen budur. Ben Müslümanların ilki (ve öncüsü) olacağım’’ (enam;163) ‘’De ki; her şeyin Rabbi Allah(c.c) iken, ben ondan başka Rab’ mı arayacakmışım? Herkes ancak kendi kazandıklarının sorumlusudur.(çünkü) hiçbir günahkar başkasını günahını kendi üzerine almayacaktır.(Ey insanlar) hepiniz sonunda Rabbinizin huzuruna geleceksiniz. İşte o zaman Allah(c.c) hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz her şeyi size bildirecektir.’’(enam;164)
Dostlar; Dünya hayatının her türlü etkisinden ve yetkisinden kurtularak yaratılış gayesine uygun hayat yaşayarak, dünya ve ahiret saadetine ulaşmak, hayatın inşa projesi olan kur’an-la yaşamak, Kur’an-ı hayatımıza şahid ederek, gönül fethine ermekle mümkündür. Allah(c.c) cümlemizi gönül fethine ulaşanlardan eylesin. İnşallah.
YAZARIN DİĞER YAZILARI