Ülkemizde gündemi takip etmek çok ta kolay olmuyor. Her gün farklı olaylar, farklı söylemler gündeme geliyor.
Tam bu olay gündeme damgasını vurdu diyoruz bir de bakıyoruz farklı bir olay patlak vermiş.
Yani bir olayı sindirmeden yeni bir vukuatla karşılaşıyoruz. Biz de alışığız bu duruma, iki gün konuş üçüncü gün başka bir konuya geç.
İşleyen sistematiğimiz bu şekilde ilerliyor. Yani ayarlarımızla oynanırsa hata verecek durumdayız.
Cumhurbaşkanı Tayyib Erdoğan en son bir fikir attı ortaya, gülsek mi, ağlasak mı bilemedim.
Ülkenin yönetim şeklini anonim şirketine benzeterek öyle yönetilmesi gerektiğini dile getirdi. Bunun için gerekçeleri vardı.
Ben de bir ülkenin yönetim şeklini ticari amaç için kurulan şirket yapılandırılmasına benzetmesi sebebiyle ağlamaya karar verdim. Gülenlere yok bir lafım.
Anonim şirketler, gerçek veya tüzel kişilerin tek başlarına veya bir araya gelerek, emek veya mallarını belli bir amaçla bir sözleşmeye bağlamaları sonucu ortaya çıkan tüzel kişiliklerdir. Anonim şirketi kuranlar, şirkete ortak olanlar, şirkete yatırdıkları para ölçüsünde yönetimde söz sahibi olurlar
Bir ülkenin yönetim şeklini ticari amaçla kurulmuş bir şirkete benzetmek insanın aklına nerden gelir bir fikrim yok.
Ama bu olayın sonunun nereye gideceği hakkında birçok şey söyleyebilirim.
Daha bu olay nedir ne değildir içimize sindirmemişken, yeni bir konu gündemimize oturdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık Kürt sorunu yoktur” diyerek yeni gündemimizi belirlemiş oldu.
Oysaki 2005’te Kürt sorunu olduğunu yine kendi belirtmişti. 2005 ten bu yana ne değişti? Kürtlerin sahip olmadığı ama verilen neydi? Olan sorun nasıl çözüm buldu?
Bir gün çıkıp “Kürt sorunu var” deyip, bir gün de “Kürt sorunu yok” demek nasıl bir yaklaşım şeklidir?
“Kürt sorunu var mı yok mu?” söylemlerinin yanında bu ülkede büyük bir adalet sorunu var. Gelir dağılımlarında büyük eşitsizlik var. İnsanların gelecek kaygısı var.
Güven, emniyet sorunu var. Genç nüfusun en büyük sorunu olan işsizlik sorunu var. Yani var da var.
Bence ülkede büyük sorunlar var. Başımızı çevirip görmek istemezsek elbette o sorunları görmeyiz. Bu da bizi götürdüğü yere kadar götürür. Ama yüzleşmek zorunda kaldığımız gün elbette koca bir sorun ordusuyla karşılaşacağımızı unutmayalım…