Günümüz insanı boşlukta, tutunacak dal, sığınacak kapı arıyor. Bilinen, bilinmeyen, hayal ve gerçek, bilinç altı, bilinç üstü duyular, güdüler, vehim ve endişeyle hayatını sürdürüyor. Tabi bu ortamda sığınacağı bir kapı buluyor. Bu kapı; ya iç güdüleri, çevre etkisi ve yetkisi. Ya da, gerçek sığınılacak Rabbülalemindır. Allah’a(C.C.) Sığınmayanlar, sahte tanrılara, Tağuta sığınırlar. Tasavvurlarıyla şeytanın ve nefsinin yolunu seçenler, kişi ve kuruluşlara, meliklik, İlahlık vasfını yakıştırırlar. Bunlar nefislerinin ve şeytanın uydusu olmuştur. Bu anlayış ve yaşayışta olanları Kuran-ı kerim şöyle tarif ediyor.’’ Kim Rahmanın Uyarı dolu mesajına, kusurlu gözle bakarsa, ona bir tür şeytanı musallat ederiz de, kendisi onun uydusu haline gelir.’’(Zuhruf suresi;36.ayet). Vahyin mesajın’dan uzaklaşan, manevi şizofreni, inançsızlık hastalığına yakalanır. Bu insan, güdülerinin ve bilinç altının uydusu haline gelir. ‘’Artık onlar doğru yoldan çıkarlar. Berikilerde zan ederler ki, kendileri doğru yoldadırlar.’’(Zuhru suresi;37.ayet). Bu kapı; şeytanın, nefsinin ve vesveselerinin kapısıdır. İnsana bir şey yaptırmak için değil, insana yapması gerekeni unutturmak içindir. Enam suresi;68 Ayet, Kehf suresi;63.ayet. Yusuf suresi;42 ayet. Bu fiskoslar; iç güdü, ego, bilinç altı, yüreğin kulağına fısıldadığı süslü yalanlar ve ayartıcı cazibedir. Tüm : günah, isyan küfür ve şirkin kaynağı budur. İnsandan sadır olan kötülük, insanın kendi elleriyle yaptığı kötülük olarak kaydedilecektir. Oyun ve eğlenceleri din haline gelmiştir. Yine bu durumda olanları Yüce Rabbimiz şöyle belirtiyor.’’(onlara) De ki; Allah’dan(C.C.) başka, bize fayda veya zarar verme kudretine sahip olmayan( o sahte ilah)lara mı yalvaralım? . Allah(C.C.) bizi doğru yola iletmişken., gerisin geriye( cehalet karanlıklarına yuvarlanarak, yeniden inkara ve şirke) mi dönelim? Tıpkı, arkadaşları yanımıza gel! Diyerek kendisini doğru yola çağırdığı halde, şeytanların ayartmasına kapılarak çöl ortasında şaşkın şaşkın dolaşıp duran(akılsız) kimsenin durumuna mı düşelim? De ki; Allah’ın(C.C.) gösterdiği yol , doğru yolun ta kendisidir.(buna göre) Bize emredilen şudur: Bütün varlıkların(tek sahibi ve) efendisi (olan Allah’ın(C.C.) hükümlerine, gönülden boyun eğerek) teslim olun!( Enam suresi:71.ayeti kerime) ‘’ Namazı hakkını vererek kılın, Allah’dan(C.C.)(Gelen ilkeler doğrultusunda yaşayarak, fenalığın her çeşidinden titizlikle) sakının! Çünkü hepiniz,( eninde, sonunda) O’nun huzurunda toplanacaksınız.(Enam suresi;72.ayeti kerime)’’İnsanoğlunun önünde ve arkasında, takip eden, görevli melekler vardır ki, Allah’ın(C.C.) Emri ile onu koruyup gözetirler.(iyi ve kötü bütün davranışlarını kaydederler.) Bir toplum kendi özündeki nitelikleri değiştirmedikçe, Allah(C.C) Onların durumunu değiştirmez. Allah(C.C) Bir toplumu cezalandırmaya karar verdimi, hiçbir şey bunun önüne geçemez. Hiç kimse onları Allah’a(C.C) Karşı koruyamaz.(Rad suresi :11.ayet)’’ Dostlar; Bu gün insanların yaşantısı, hali ortada .Ç arşı, Pazar ve sokakların görünümü insanların gidişatının göstergesi. Gündemi oluşturan aile intehar’ları . İnsanların kime kul olduklarının belirtisi, Bu hal ve ahvalden kurtulmanın, İnsanın yaratılış gayesine uygun hayata talip olması ve yaşamasının tek ve gerçek yolu Allah’a(C.C.) Kul olma bilincine kavuşarak, hayatını düzenlemesidir. Akıl nimetini kullanarak, Kuran-ı kerimi anlayarak hayatı inşa etmektir. Allah(C.C.) Vahyin kaynağı, İnsan vahyin hedefidir. Vahyin iki hedefi vardır. Tevhit ve Adalet . Tevhit: kuldan Allah’a(C.C.). Adalet: kuldan kuladır. İnsanlığın Rabbine Sığınma emridir. Her türlü görünür ve görünmez şerden, iç ve dış korkulardan, bu korkuların sebebi olan kendini bilmezlik ve cehalettir. Bunlardan kurtulmanın yolu Allah’a Sığınma emridir. İstihaze sureleri olan Felak ve nas surelerinde sığınma gerekçeli olarak belirtilmiştir. ‘’ Allah’a(C.C.) Sığınmak; kişinin ferman dinletemediği gönlünü, O’na sigortalamaktır. Allah Resülü: Cin ve İnsan şeytanlarından Allah’a(C.C.) Sığınırım. ‘’Ey muhatap,1- De ki; Sığınırım ben Rabbine insanlığın. 2-Sahibine insanlığın 3-İlahına İnsanlığın 4-Sinsi ve Sinik vesvese kaynağının şerrinden, 5-O ki, sürekli kalplerine fısıldıyor insanların. 6-İster görünmeyen-bilinmeyen, ister görünen-bilinen türden.’’(Nas suresi). Görünen şey; yakınlık, ilgi. Görünmeyen şey; korku ve kaygıdır .Günümüz İnsanı; Allah’la(C.C.) Yaptığı sözleşmeyi unutandır.(insan suresi-1. Ayet). Yüce Rabbimiz bizleri kendisiyle yaptığımız sözleşmeye uyan, her hal ve durumda kendisine sığınan kullardan eylesin. İnşallah. Selam ve dua ile