Bê kes nedir bilir misiniz?
Bê kes, en çok da inşaat emekçilerinin yaşadığı zorluğun adıdır.
Doğru dürüst bir iş güvenliği ve güvencesi olmadan, hak ettiği ücreti alamayan, en ağır iş kolunda çalışan inşaat emekçilerinin sorunları, yazmakla bitmez.
İnşaatlarda neredeyse kazasız gün yok.
Onların hak, hukuk ve iş güvenliğini savunacak bir kurum ve kuruluş da yok.
Bê kes, Kürtçede kimi kimsesi olmayan, sahipsiz ve çaresiz insanlara verilen addır.
İnşaat emekçileri o kadar güvencesiz ve savunmasız ki bu durumlarını özetleyebilmek için ‘bê kes’ demek geldi içimden.
İnşat emekçilerinin ağır iş koşulları, sağlıklarına ve hatta yaşamlarına mal oluyor.
Hafta sonu Batman’da yine bir inşaat emekçisi, çalıştığı binadan düşerek yaşamından oldu.
İnşaatlarda yaşanan kazalar ve ölümler neredeyse sıradanlaşmış durumda.
Ölen ölüyor, giden gidiyor.
İş kazası mı, iş cinayeti mi bunlar?
Doğru dürüst araştırılmıyor.
İşçi ölümleri en çok inşaatlarda yaşanan ölümlerdir.
Peki bu kadar çok kaza, bu kadar çok ölüm, neden yaşanıyor?
Araştıran da yok, merak eden de…
Olan garibana oluyor.
Batman’da inşaat işçiliği, en çok istihdamın olduğu alandır.
Bir güne bir gün kimse onların sorunlarını dinlemedi.
Kimse ne haldedirler, diye sormadı.
Ne doğru dürüst hak ettikleri ücreti alabiliyorlar ne de yeteri kadar iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri var.
İş şartları ağır, işçilikleri ise ucuz.
İş saatleri bazen 12 saati buluyor.
Sabah en erken saatte iş başı yapan meslek grubudur.
Tatil günleri genelde yok.
İnşaat işlerinde çalışanların yaşamı çok zor ve değersiz.
Meslekte 50 yılını doldurup halen emekli olamayanlar var.
Çünkü sigortaları genelde yarım yamalak yatırılıyor.
İnşaat emekçileri için zorunlu sigortayı takan yok.
İSG iş güvenliği ve sağlığı ise kâğıt üzerinde uygulanıyor sadece.
Ücretler yeterli değil ve zamanında düzenli olarak verilmiyor.
Şantiye şefleri, kontrol ekipleri ve teknik personellerin doğru dürüst inşaata uğradığı yok.
Denetim ve kontroller yetersiz.
İnşaat emekçilerinin ne bir derneği ne de bir odası var.
Adeta kendi kaderlerine terk edilmişler.
İş cinayetlerini durdurmak için hiçbir ciddi adım atılmıyor.
Siyasiler de emekçilerin hakkını savunmuyor.
Müteahhitler, iş sağlığı ve güvenliğini gereksiz bir harcama olarak görüp işi basite alıyor.
İnşatlarda kazalar ve ölümlere göz yumuluyor adeta.
Oysa gerekli tedbirler alınsa bu kadar çok kaza olmaz.
İşçi cinayetlerini önlemek mümkün.
Yeter ki ciddi manada işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbiri alısın.
İş cinayetlerinde yitirdiğimiz başka canlar olmasın.
İnşaat emekçilerinin ‘bê kes’liğine son verilsin.
İhmali olanlar cezasız kalmasın.
İnşaat emekçileri bê kes’likten ölmesin artık.