Garip değil mi? Ama olan tam da bu. Birileri hac kurası çıkmayan vatandaşın kapısına gidiyor. Hac sırasını öne alabileceğini ya da kuradan adını çıkartabileceğini söyleyip para topluyor vatandaşı dolandırıyor.
Vaat ettiğini yapsa tuhaf yapmasa tuhaf.
Nasıl bir zihniyettir ki bu vatandaş bu dolandırıcılara kanıyor ve günahlarından arınma yoluna düşmek için bir başka günaha bulaşıyor. Bilmiyor mu ki verdiği fazladan paralarla başkasının sırasını hakkını satın almak günahtır.
Yoksa düz bir mantık ve alışılagelen yaklaşımla, nasıl olsa hacca gidiyorum günahlarımdan temizlenip resetlenicem mi diyor. Maalesef yok öyle bir şey hatta bu mantıkla önce Ukrayna seyahati yapıp ardından hacca gidenler dahi var. İğrenç bir mantıktı bu. Haşa Allah’ı aldatacaklarını sanan aklıevvellerin mantığıdır bu.
İbadetlerimiz üzerinden dahi bizi aldatmaya kandırmaya, dolandırmaya çalışıyorlar. En çok da yıllarca hac ibadeti için sıra bekleyen yaşlı anne babalarımızın duygusallığından fırsatçılık yapıp bunu yapıyorlar. Paragrafın başındaki cümleyi değiştirmek lazım “dahi” değil en çok demek lazım, özellikle demek lazım. Özellikle insanların yanlış bilgi ve malumatfuruşlar üzerinden bilgilendiğini sanan insanımızın cehaletinden besleniyorlar.
En çok dindarları kandırıyorlar, en çok Allah âşıklarını peygamber sevdalılarını cennet hayalindekilerini aldatıyor, kandırabiliyorlar.
Ne gariptir ki dünyanın en büyük katliamları da öyle katillerin en büyükleri en canileri hangi dine inanıyor olursa olsun dindarları kandırıp haşa Allah’ı cinayetlerine katliamlarına ortak etmeye ve vahşiliklerine Allahtan deliller getirmeye çalışıyorlar.
Oysa Allah ayetlerinde üstüne basa basa “akletmez misiniz” diyor “Temiz akıl sahipleri” diyor. Ve iman etmeyi akıldan ayıklamıyor kalbi akılla çatıştırmıyor savaştırmıyor. Evet, aklın tuzaklarından bahsediyor evet aklın insanı aldatabileceğinden bahsediyor ama bu psikolojideki savunma mekanizması benzeri bilimsel gerçeklerden farklı değil, ya da fazla değil.
Ama hiç biri Allah’ın ayetlerini doğrudan koymuyor aldattıklarının önüne. Yorumlarını koyuyorlar yani kendilerini koyuyorlar ve insanı Allaha değil kendilerine kulluğa çağırıyorlar.
Yalan söylüyorlar, çalıyor aldatıyor, insan öldürüyorlar. Hepsini bütün saflıkları ile inanların elleriyle yapıyorlar. Onların saflığından kendilerine silahlar yontup yeryüzünün dört bit yanında cinayetler işliyor ve katliamlar yapıyorlar. Neye ya da kime inandıkları onları birbirinden farklı kılmıyor.
Hep aynı şeyle aldatıyorlar farklı farklı adlar verse de hep yaratanın ve sözleriyle, ayetleriyle aldatıyor ve kandırıyorlar bizi. Oysaki biz aldanmışlar yaratanın ne dediğine dönüp bakmaya üşeniyor ve anlamayacağımızı düşünüyoruz.
Oysa Allah bakın Nahl suresinin 89. Ayetinde ne diyor bize “Biz Kur’an’ı sana her şeyin apaçık bir beyanı olarak indirdik”
Hala siz anlamayacağınıza inanın, sizi aldatanlar da sizin anlamayacağınıza inanıp sizin bu anlayışsızlığınızdan beslenip sizi aldatıp kandırmaya devam etsinler.
Sizin cehaletinizden kendilerine silahlar yontup katliamlarına devam etsin bu katliamlardan tahtlar inşa etsinler kendilerine.