“Sevginin gücü, güce olan sevgiyi yendiğinde dünya barışı tanıyacak” demiş Hint Şair Sri Chinmoy Ghose.
Farkında mısınız bilmiyorum neredeyse her konuda ve her alanda tırmanan ya da tırmandırılan bir gerilimi yaşıyoruz yine.
Gerilim halimiz hiç bitmedi diye düşünenleriniz de vardır.
Haksız da değilsiniz.
Ama dönem dönem özellikle iktidardakilerin köşeye sıkışıp kaybetmeye başladıklarında ya da seçim arifelerinde artık hayatımızın parçası haline gelen o gerilim daha da tırmandırılır.
Sağlıkta gerilim, ekonomide gerilim, eğitimde gerilim, siyasette gerilim.
Gerilim her yerde ve her şeyde.
Maksat nedir?
Maksat, gerilimin iki tarafındakiler ortadakileri kendilerine çekmeye çalışır. Halat çekme oyunu gibidir bu çekişme. Oyun gibi eğlenceli olmasa da görüntü onu çağrıştırır.
Ve dikkat edin halatın bir ucundakiler diğer uçtan birini taraflarına çektiğinde nasıl da şişinip o birini medyada öne çıkarıyor. Yakın örnek, Boğaziçi eylemlerinde polisçe yerde sürüklenip açılan başörtüsünü tekrar örtmesine izin verilmeyen Şeyma gibi.
Cephelerin ikisinde de halata var gücüyle asılanlar, bütün varlıklarıyla fiziksel güce odaklandıklarından zihinsel devinimleri durur ve düşünemezler. Çekip durdukları o halat koptuğunda tarafların ikisi de tepe taklak olur.
Daha önce defalarca aynı hal tecrübe edilmesine rağmen iğdiş edilmiş düşünceleriyle artık düşünemez olurlar. Oyunun dışında kalmış çekişmeden kendini koruyabilmiş bir grup çıkıp uyarsa da maalesef onlar da tarafların ikisinin hışmına uğrar.
“Taraf olmayan bertaraf olur” ya da “Bitaraf olan bertaraf olur” Aslında bu sözün nerden çıktığına dair, kimin sloganı olarak doğduğuna ilişkin çeşitli rivayetler var. Bunlardan biri İBDA-C adlı örgütün yayın organı Taraf’ın sloganı olan bir söz.
Tehdit içeren bir söz.
Ya taraf ol ya da imha olursun anlamında kullanılan ve özellikle gerilimin tavan yaptığı dönemlerde sıklıkla zikredilen bir söz.
Bu ve benzeri “ya sev ya terket” gibi çeşitli tehditvari sloganlar Türkiye’nin siyasal tarihinde hep var oldu. Ve öyle görünüyor ki hep var olacak.
Buna teslim olmamak ve tehditlere boyun eğmemek kolay değil. Kolay olsa bu söz hala varlığı devam ettiriyor olmazdı.
Gerilim hep gerilim.
Korona virüs gibi açık bir tehdit gibi görünmese de aldığı ve yıktığı hayatların sayısı hiç de az değil. Aşısı desen yok. Bugün karşı duran yarın sıra ona geldiğinde o da aynı oyuna teslim olur.
Aslında mesele şu ki muhalefettekiler bu oyuna karşı gibi görünse de karşı oldukları oyun değil oyunun kurucusu olmamaktır.
Mertlik o ki düdüğü eline aldığında çalmaktan vazgeçmek ve o düdüğü artık yok etmektir. O zihniyette bir siyasi hareket henüz görmedim. Bu koşullarda görebileceğimi de sanmıyor ama umuyorum.