Uzun bir süre uzak kaldığım Batman Merkeze geri döndüm.
Bu nedenle bugünkü yazımı bu konu da sizlerle hasbihal etmeye ayırmak istiyorum. Belki de sizlerle dertleşmek, bir nebze de olsa içimi dökmekisteğimdendir yazacaklarım.
Bundan önce birincisi Üniversite dönüşü, ikincisi Askerlik dönüşü, üçüncüsü Hapishane dönüşü, dördüncüsü Sürgün dönüşü ve en sonda ekmeğimin peşinden gidişin dönüşü olmak üzere beşinci dönüşümü yaptım.
“Bu gidişlerin e zoru son gidişimdir.” desem yeridir. Aslında son gidişim “içinde bulunduğum benliğimden yine benliğime kaçış.” gibiydi. Fakat benliğimin kirinden, pasından, benliğimin arınmışlığına yapılan bir yolculuktu. Bu yolculuk, hamlıktan sonraki pişme ile olgunluğa ulaşmasının gereği olan yanmanın yerine geldiği bir süreç gibiydi benim için. Yine bu yolda dünyevi birçok bağdan arındım, ayrıldım, nefsimin ateşin potasında eriyerek benliğimin saflığını ortaya çıkarmasına tanık oldum. İzzet, şeref ve onurumun bu imtihanın malzemeleri olduğuna şahit oldum.
Bundan önceki arınmalar zihnen, fikren, amelen gerçekleşen arınmalardı. Bu sefer ise ruhumun, benliğimin, içimdeki “ben” olan “benin” arınmasının imtihanıyla karşılaştım. Netice de benliğimi İlahi bağın haricindeki beni bağlayan tüm bağlardan isteyerek veya istemeyerek koparakarındırmak zorunda kaldım.
Sanırım imtihanın zor olanı buydu.
Diğerler gidişlerde herkes fıtratının gereğini yaparken bu seferinde “Göründükleri gibi olmayanların, görünmeyen kısımlarıyla muhatap oldum.” Karıncayı ezmekten sakındığını” iddia edenlerin yalancılıklarını, iftiralarını, sahtekârlıklarını, ikiyüzlülüklerini, fitnebazlıklarını, ihanetlerini, hasetliklerini, kinlerini, kıskançlıklarını, tuzak kuruculuklarını, kumpaslarını, düzenbazlıklarını, yüzsüzlüklerini, kibirlerini ve kendini bilmezliklerini gördüm.
Nice yüzümüze gülenlerin arkamızdan ne fırıldaklar çevirdiklerine tanık oldum. Yanımda bir deyip arkamdan bin diyen” kişiliksizlerle yüz göz oldum.
“Haktan görünüp, hakka haksızlık eden, nice hakperest geçinenler gördüm.”
Hakkın, haklının, adaletin, yanında olduklarını söyleyenlerin, “Hak nerden, kimden gelirse gelsin hakkın ve haklının yanındayız” diyenlerin aslında hiçte hakka, hukuka saygılı olmadıklarına şahit oldum. Hak için çıktıkları yolda hakkı, hukuku hiç çekinmeden çiğnediklerine tanık odum.
Kendi kendime “Keşke her şeyi onlara bırakaydım da bu halleri görmeyeydim.”dediğim çok oldu.
Bazı kendinden menkul zatların, hak ve hakkaniyetten uzak, xennasi arzu ve heveslerine, inançlarını da kalkan ederek ne fırıldaklar çevirdiklerine şahit oldum.
Ve anladım ki çok az insan hariç,birçok insanın, hakkı çıkar ve menfaatleri için maske yapmaktan, hakkın gücünü çıkar ve menfaati için kullanmaktan çekinmiyorlar bunu aynelyakin gördüm ve tanık oldum.
Tabi ki bu da bir imtihanın gereğiydi. Ve yine anladım ki en zor imtihan, kişinin sevdiğiyle olan imtihanıdır.
Bu yolda tek azığım Rabbime olan inancım, imanım ve hak üzerine olan sebatım oldu. Hakkın hâkimiyetinin gereği olarak, tüm hile ve desiseleriyle üzerime geldikleri zamanlarda bile hakka sebatım ve haklılığıma olan inancım, bana ilahi bir imtihan içinde olduğumu unutturmadı.
Mücadele ederken hep hakka güvenip ona dayandım. Yanımda Allahtan başka hiçbir güç yoktu. Sadece ve sadece o vardı ve bende ona güvenip ona dayandım.
Yapılanyalan, iftira ile tüm hile sahtekarlıkve bin bir çeşit entrikalarakarşı hak ile mücadele verdim. Allah’ın izniyle hakkın açığa çıkmasına vesile oldum.
Tedbir bizden takdir Allahtan deyip tedbirimi alarak sabır ile rabbime tevekkül edeceğim.
Her şeye rağmen tüm bunların bir imtihan olduğunu biliyorum. Güç ve çokluğun, hiç kimseyi haklı kılmadığını da çok iyi biliyorum. Hakkı batılla örtmenin hakkı ortadan kaldıramayacağına da eminim. Gün gelip hesabın döneceğini de biliyorum. O güne kadar rabbimden sabredenlerden olmayı diliyorum.
Onlar, belki yaptıklarından utanmadılar ama ben kendimden, inancımdan, davamdan, dava adamı adını kullanmaktan utandım.
Anladım ki;
Hakkı ve adaleti istemek, hakkı hâkim kılmak için yetmiyor. Asıl hakkın hâkim kılınması, insanların nefislerindeki putları devirmesiyle gerçekleşiyor.
İlahi bir imtihanın gereği budur. Benim içinde aslolan bu imtihanı başarmaktı. Rabbime binlerce kez şükürler olsun ki imtihanın gereğini hak üzere sebat ederek yerine getirdim. Başardım.
Elbette hakkın batıla galip geleceği gün çok yakındır.