Gazetemizin Wassap grubunda bir paylaşım, sekinci yılımıza giriyoruz dediğinde, tuhaf oldum!
Ne sekizi, nasıl sekiz, hangi sekiz...
Bundan 20 yıl önceden hatırlıyorum Sonsöz gazetesini. Ben 2 genç arkadaşımla Batman Işık gazetesini çıkarırken, Anadolu ajansı Batman temsilcisi Ercan Atay’da Batman Sonsöz gazetesini çıkarıyordu.
Rakip değildik, çok samimi de değildik ama büyüğümüz, abimiz olarak görürdük Ercan Atay’ı.
Biz gençler epey hareketliydik. Bunu gazetenin yayın çizgisine de yansıttık. Piyasada tanındık, farkımızı belli ettik. Bizimle uğraşmaya başladılar.
Baskıyı yaptığımız gazetenin de dahil olduğu organizasyon, Batman Işık gazetesinin basılmaması için çalışma başlattı. Kendileri gazetemizi basmayacak, diğer baskı merkezleri de baskı altına alınacaktı.
Biz, gençlerden müteşekkil bir gazeteydik ve matbaamız yoktu.
Baskı gecesi aradı, baskı yaptığımız gazetenin patronu, gazetenizi basmayacağız, dedi. Bu ticari bir karardır, kimse kimse ile çalışmak zorunda değil ama bu saatte tebliğ edilen karar yok hükmündedir, yarınki baskıdan sonra, herkes kendi yoluna dedim.
Ben haberdeydim, yaptıkları organizasyondan da haberim yoktu!
Baskıyı yaptıktan sonra, matbaa matbaa dolaşmaya başladım, yok, kimse gazetemizi basmaya yanaşmıyordu. İşin içinde bir tuhaflık vardı. Esnaf paradan kaçıyordu!
Sonradan öğrendik ki hepsi aranıp uyarılmış(veya tehdit edilmiş)!
Görüştüğümüz, konuştuğumuz, muhabbet ettiğimiz meslektaşlarımız bile bize yüz çevirmişti. Bu gazetenin basılmaması için ittifak kurulmuştu.
Ama bizde gençtik, idealisttik, tuttuğumuzu koparırdık. Çevre illerle görüşmelerimiz başladı. Bu gazete çıkacaktı! Süremiz de daralıyordu. Gazeteyi hazırlayıp, Diyarbakır’da baskıya girmeyi planladık. Orada basıp, Batman’a taşıyacaktık.
Arkadaşlar Ercan Atay ile görüştünüz mü dedi. Ben gerek yok dedim. En samimi olduğumuz adam bile bize kapıyı kapatmışken, Ercan abi ile hem çok samimi değiliz hem O, bu diğer ekiple çok samimi. Onları kırmaz dedim.
Ama yine de gittim.
Ercan abi, gazetemizi basar mısın dedim.
Basarım dedi. Şaşırdım, nasıl yani dedim. “Basarım, hemde isterseniz bedavaya basarım” dedi.
Şaşırmıştım, böyle bir cevap beklemiyordum, nasıl yani dedim. Adamlar gelip seni de uyarmadı mı? Tehdit etmedi mi dedim.
Geldiler, dedi. Gelip Işık gazetesini basmayacaksın dediler. Bende, bana gelirlerse basarım hemde beleşe basarım, böyle bir haksızlığı asla kabul etmem, dedim, dedi!
Eyvallah dedik ve beraber yola çıktık.
Sonsöz gazetesi Pazartesi, Işık gazetesi Salı günü çıkıyordu. Birbirimizi sevmiştik. Uzun süre çalıştık. Sonra Batman Gazetesi günlük çıkma kararı alınca, Ercan abi, Nizamettin İzgi abiyle beraber çalışma kararı aldı. Sonsöz gazetesini kapatıp, Batman gazetesi olarak yola devam etme kararı almıştı.
Bir süre sonra bana da gelip, aynı kararı vermemi istedi. Ercan abiyi kıramazdım. Hem o mantıklı bir adamdı. Bizde gazetenin yayınına ara verip, Batman gazetesi ile çalışmaya başladık.
2014 yılında Batman gazetesi ile Ercan abinin yolu ayrılınca, bizde Ercan abi ile birlikte yeni bir yola çıktık.
Sonsöz gazetesi yeniden doğdu. İşte 8 yaş dediğimiz bu. İkinci doğumdan sonraki 8 yıl. Yoksa Sonsöz gazetesi, Ercan Atay ve ekibi çok daha eski ve tecrübeli.
Biz Ercan Atay’ın yaptıklarını asla unutmadık. O dar günümüzde, bizi tanımadığı halde, tüm basın camiasını karşısına alarak bizi kollamıştı.
İyilikte, kötülükte asla unutulmaz ve Vefa, sadece İstanbul’da bir semt adı değildir!