Hayat Üzerine Dersler

Bir gün doktora gittiniz ve doktor size üç aylık ömrünüzün kaldığını söyledi. Bu durumda neler hissederdiniz? O kalan zaman içerisinde neler yapardınız? Aileniz, akrabalarınız ve kendiniz için planlarınız neler olurdu? Böyle bir durumu hiç düşündünüz mü? Kendinize bu ya da buna benzer soruları hiç sordunuz mu?                                                                                                                                        

Dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanı hem duygulandıran hem de onlara yol gösteren bir kitaptan bahsetmek istiyorum: "Son Konuşma"Randy Pausch ve Jeffrey Zaslow'un birlikte kaleme aldığı bu eser, uluslararası bir bestseller olmuş ve 5 milyondan fazla satış rakamına ulaşmış. Serbest Kitaplar etiketini taşıyor. Merve Duygun'un başarılı çevirisiyle Türkçeye kazandırıldı.

Peki, bu kitapta bizi neler bekliyor? İşte bazı detaylar: Randy Pausch, pankreas kanseri teşhisi konmuş, ömrüne sadece birkaç ay kalmış dünyaca ünlü bir bilim adamı. Ancak onun için asıl önemli olan, bilim adamı kimliğinden çok; 1, 2 ve 5 yaşlarında üç çocuğunun babası olmasıdır. Randy, hastalığını öğrendiğinde kendisine şu soruyu soruyor: “ çok sınırlı zamanımı nasıl yaşamalı?”(s:9)

Hayata dört elle sarılan Randy, hayatındaki güzelliklerden hep güç aldı.”üç çocuğum var ve hayallerimin kadınıyla evliyim. Her ne kadar kendim için üzülecek yeterince sebebim olsa da, bunun onlara ve bana da bir faydası olamazdı.”(s:9)

Birçok üniversitede profesörlere "Son Konuşma" yapmaları için fırsat verilir. Bu, eğer son konuşmalarını yapacak olsalardı, neler söyleyeceklerini düşünmeleri için bir fırsattır. Carnegie Mellon Üniversitesi'nde bilgisayar profesörü olan Randy Pausch, "Son Konuşma" adında bir konuşma yapması için davet edildi. Pausch için bu durum biraz farklı. Onun için gerçekten son konuşma olabilir. Ancak o, ölümle ilgili bir konuşma yapmıyor. Onun konuşması, çocukluk hayallerini gerçekleştirmek, engelleri aşmak ve her anın kıymetini bilmek üzerine.

Kitap; Pausch'un bu unutulmaz konuşmasının genişletilmiş bir versiyonunu içeriyor. Pausch, mizah, ilham ve zeka ile dolu bir dille, bize, hayatın en yalın halini gösteriyor. O, sadece bir bilim adamının son düşüncelerini değil, aynı zamanda nesiller boyu aktarılacak bilgeliğe de değiniyor. Pausch'un söylediği gibi, "Önemli olan kaybetmeniz veya kazanmanız değil, nasıl oynadığınızdır." Bu cümle, hayatın gerçek anlamını kavramamız için bize rehberlik ediyor. Hayatın kısa ve değerli olduğunu hatırlatan bu kitap, bize gerçekten önemli olan şeyleri gösteriyor: Sevgi, dostluk, hayaller ve yaşamın her anı.

Hayatının son günlerini yaşayan Randy, kalan zamanını şöyle değerlendiriyor:”…ailemle olmak ve onlarla ilgilenmek. Hala şansım varken, onlarla geçirdiğim her ana kucak açıyor ve bensiz bir yaşamda hayatlarını kolaylaştırmak için gereken lojistik konularla ilgileniyorum.”(s;9)  Sonuç olarak, Randy Pausch'un "Son Konuşma" kitabı, her yaştan insanın okuması gereken bir eserdir. Bize, her anın kıymetini nasıl bileceğimizi gösteriyor. Son sözü Randy’e bırakıyorum:”Hala mutluydum. Hala yaşamın güzel olduğunu biliyordum. Ben iyiydim.”(s:68)