Güneydoğu Gazeteciler Federasyonu,
Namı diğer GGF’yi az çok biliyorsunuz artık.
9 ilin gazete cemiyetleri bağlı bu kuruluşa.
Kilis,
Gaziantep,
Şanlıurfa,
Adıyaman,
Diyarbakır,
Siirt,
Şırnak,
Mardin
Ve
Batman…
Bu federasyon, basının en geniş çatı örgütü
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’na da bağlıdır aynı zamanda…
Federasyonumuz, 3 ayda bir Konfederasyon toplantılarına katılır,
2 ayda bir de kendi içinde yönetim kurulu toplantıları düzenler.
Yönetim Kurulu Toplantılarımız, her defasında, farklı bir ilde gerçekleşir.
Güneydoğu Gazetecileri olarak Mardin’de toplandık bu ay.
Federasyon Başkanı ve Mardin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Çelik ve Değerli Eşi Reşide Çelik’in ev sahipliğinde…
2 günlük Mardin Toplantısına, güzel bir anı sığdırdım bu defa.
Mardin Valisi Mustafa Yaman’ın Eşi Gülseren Yaman,
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, Mardinli Kadınları evinde ağırladı.
Bu özel programa davet edildim.
“Büyük bir memnuniyetle” deyip,
Sabahın 10.00’unda Valilik Konağı’nın yolunu tuttum.
HANIMEFENDİ, KONUKLARINI TEK TEK KAPIDA KARŞILADI
Konuklarını tek tek kapıda karşıladı Hanımefendi.
Özel bir ilgi ve güler yüzlülükle…
İki salonda, iki koca masa, mütevazı bir kahvaltı menüsü ile donatılmış,
Konuklara sıcak, samimi bir ortam oluşturulmuş.
Gelen konukların tamamı kadın.
Bu yüzden hepsi birbirinden kıymetli.
Hâkim, savcı, hemşire, kurum yöneticisi, öğrenci, köy öğretmeni, kuaför, sendikacı, güzellik uzmanı, bankacı, mal müdürü, otobüs şoförü, stajyer, asker, ev kadını, gündelikçi…
Hayatın her alanında yer almış,
Dimdik durmaya çalışmış,
Çocuk doğurmuş,
Torun sahibi olmuş,
Yeni evlenmiş,
Balıkesir’den, İzmir’den gelin olarak Mardin’e gelmiş,
Evlenip boşanmış,
Bekar,
Yaşlı,
Genç,
İşçi,
İşsiz,
Müslüman,
Süryani,
Suriyeli,
Kürt,
Arap,
Türk…
Oturmuşlar diz dize…
Tek tek tanıtıyorlar kendilerini.
Çalışan kadınlar, işlerini en iyi şekilde yapmanın gayreti içinde olanlar…
Çalışmayanlar ise başarılı erkeklerin arkasında duran o güçlü kadınlar…
En nihayetinde hepsi kadın, hepsi emekçi…
Vali Eşi Gülseren Yaman ise hepsiyle tek tek ilgileniyor.
Sağlık durumlarını soruyor, çalıştıkları yerler hakkında bilgi alıyor,
Bazısının annesini soruyor,
“Umre’ye gidip geldin, nasıl geçti?” diyor,
“Babaannenin sağlığı nasıl?”
“Kızın okulu bitirdi mi?” diye soruyor.
Anlıyorum ki, bunun öncesi var
Ve inanıyorum ki bunun sonrası da olacak…
“Kadın olmanın en önemli yanı, anne olabilmesidir” diyen Gülseren Hanımefendi,
Anlaşılan o ki Mardinlilerin Gül Annesi olabilmiş…
BATMAN’I ANLATTIM BİRAZ, MARDİN’İ DIŞARIDAN NASIL GÖZLEMLEDİĞİMİ DE…
Söz bana geliyor;
“Mardin’in Kadınları, epey şanslı, Vali Konağı’nda ağırlanıp, bir hanımefendi ile diz dize oturup, sorunlarını anlatma, dertleşme fırsatını bulmuşlar” diyorum…
Batman’ı anlatıyorum biraz,
Mesleğimi,
Yaptığım işi,
Gazetemi derken,
Mardin’i nasıl gözlemlediğimi ekliyorum üstüne…
MÜTEVAZI BİR KADIN
Gülseren Hanımefendi’nin mütevazılığına vuruluyorum adeta…
Karşısındakine, teşekkür bile ettirmeyen bir kadın.
“Görevimiz” diyor.
“Burası, sizin eviniz” diyor…
Bir kızı varmış, o da kaymakam.
Onu anlatıyor biraz.
“Önce anneyim, sonra eş, sonra avukat”
“Ama her şeyden önce kadınım” diyor…
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne atıfta bulunuyor,
Kadınlarla bir araya geldiği için ne kadar mutlu olduğunu söylüyor.
Her yıl 8 mat’ta Mardin’in kadınları ile konakta buluştuğunu aktarıyor.
Kursiyer Kadınları,
Kur’an Kursu Öğreticilerini,
Öğrencileri,
Engelli bireyleri de zaman zaman konakta ağırladığını,
Ağırlamadığı günlerde ise onlara konuk olduğunu söylerken;
“Evimin koltuklarında bugüne kadar hiç oturmadım” diyor.
Gülseren Hanımefendi, 3 yılda 6 bin insanı ağırlamış evinde.
Bunun büyük çoğunluğu öğrenciler ve kadınlar olmuş.
Yoksul aileleri evlerinde ziyaret etmiş,
Yaşlı vatandaşlarla sık sık yana yana gelmiş,
Engelli bireylere özel ilgi göstermiş,
Gençleri dinlemiş,
Çözüm bulabildiklerine çözüm bulmuş,
Bulamadıklarının derdini dinlemiş…
Belli ki Mardin’de bir çok insanın hayatına dokunabilmiş…
“MARDİN, KENDİ ÖYKÜNÜZÜ ANLATABİLDİĞİNİZ BİR ŞEHİR”
Hanımefendi, Mardin’i anlatıyor biraz;
“Bugüne kadar 5 il gezdik. Ama Mardin çok farklı. Yemez, yedirir, öyle bir şehir. Mardin Halkı bize kucak açtı. Gittiğimiz hiçbir evde terslenmedik. Bu, Mardin’in güzelliği. Herkes çok severek kapılarını açtı. Belki yiyecek bir ekmekleri yoktu ama bize çay ikram ettiler. Mardin, insanıyla, doğasıyla, tarihiyle güzel bir yer. Mardin, kendi fotoğrafını veren bir şehir, hiç poz almaya gerek yok. Herhangi bir fotoğrafçı, burada fotoğraf çekebilir. Manzara kurmaya hiç gerek yoktur. Ama en sevdiğim yanı, insanın kendi öyküsünün çok güzel anlattığı bir şehir”
“EŞİMLE, SOKAKLARI GEZİYORUZ BAZEN”
Eşi Vali Mustafa Yaman ile birlikte, el ele, kol kola, Mardin Sokaklarını gezmeye çıktıklarını da aktarıyor Gülseren Hanımefendi “Bazen koruma falan almadan, eşimle el ele, kol kola çıkıyoruz. Sokak aralarında gençlerle çay içiyoruz. Bazıları bizi tanımıyor. Söylemiyoruz tabi Vali ve Eşi olduğumuzu. Bir gün Süryani bir genç kız, evinde ağırladı bizi. Bizi hiç tanımadan. O zaman Mardin’in nasıl hoşgörü ve misafirperver bir şehir olduğunu bir kez daha anladık”
SAMİMİ BİR KADIN
Vali Eşleri’nin birçoğu,
Gittikleri yerlerde
Halkla kaynaşma çabası içerisine girer,
İlgili olmaya ya da ilgili görünmeye çalışır.
Ama Gülseren Hanımefendi’nin samimiyeti, çok farklı…
Mütevazılığı, çok etkileyici.
Göstermelik yapmadığını, içinden gelerek davrandığını anlıyorsunuz hemen.
Tüm bu nedenlerden,
Kendisiyle tanışmak memnuniyet verdi.
Hanımefendi Gülseren Yaman’ın,
Program boyunca gösterdiği
Özel ilgi ve misafirperverliğine bilhassa teşekkür ediyorum…
…
Evet,
Sayımız çok olabilir,
Farklı yerlerde yaşayabilir,
Farklı koşullarda mesleklerimizi icra edebiliriz.
Ama bir olabilmek,
Bir çatı altında toplanabilmek,
Birlikte hareket edebilmek,
Sizi güçlü kılar.
Bizi güçlü kıldığı gibi…
Güneydoğu Gazeteciler Federasyonu
GGF
İşte bu yüzden önemli…
Bu anlamlı buluşmaya katılmamı sağladığı için
Federasyon Yönetimine ve Genel Başkanımız Mehmet Çelik’ e de teşekkür ediyorum…