Seçim günlerinin biz yazarlar için en kötü yanı, sandıklar açılmadan yazı yazıp bunu yazı işlerine ulaştırma zorunluluğumuzdur.
Yazı işleri gece sıkışmamak için iç sayfaları gündüzden dizer, baskıya gönderir sonra da seçim sonuçlarını takibe koyulur. Sonuçlar belirginleşince de ilk sayfa yapılır. Bu işlem sonlanınca, bazen saat gece yarısı, bazen de sabahın erken saatleridir…
Sonuçları bilmediğimiz için de dilek temenni ile başlar dua ile bitiririz bu yazıları.
Ben de bugün “iyi olan kazansın” diyorum…
Bu toplumun huzuruna kast eden, parasını çalan, rüşvet alan, dili, dini ve kültürünü ciddiye almayan, kan kokusunu seven, ezen, iten, yalan atan, insanları kandıran, hile yapan, iftira atan, tehdit eden, kul hakkı yiyen, iki yüzlülük yapan, gençlerin canı üzerine siyaset yapan, ülke menfaatinden çok kendi menfaatini düşünenleri Allah muvaffak etmesin…
Allah kötüleri bu milletin başına getirmesin, zalimlere fırsat vermesin!
Seçimi geçim kaynağı olarak gören zevatlara da iki çift söz söylemek lazım ama onları ciddiye aldığımı düşüneceğiniz için vazgeçiyorum.
Seçim sürecinde yaşanan tüm çirkinliklere sünger çekip yeni bir sayfa açılmasını diliyorum. Bembeyaz ve pak bir sayfa. Ne zulüm, ne haksızlık ne de kansızlık bulaşmamış, bulaştırılmamış, bulaştırılmaya da gebe olmamış bir sayfa…
Sonuç ne olursa olsun, herkes bu temiz sayfa için çalışmalıdır. Kazananlar kontrollü bir şekilde sevinmeli, kaybedenler olgunlukla düşünüp eksiklerini telafi için çalışmalıdır.
Kimse, uğruna canını malını koyduğu sandığı, istediği sonucu göremediği için tekmelememelidir.
Başta de dediğim gibi “iyi olan kazansın”, kötü olanlarda sonuçtan ders çıkarsın.
Biz nerede yanlış yaptık diye şapkayı öne koyup düşünsün!
Malum, seçimler tek seferlik yapılmıyor, gözünüzü bir açıp kapayacaksınız, sandık yine önünüze gelecek.
Hayat böyle bir şey, hiçbir şey olduğu gibi durmuyor!
Kaybedenler ders aldığında kazanır, kazananlar kıymetini bilmediğinde kaybederler…
Toplumun huzurunu düşünenlerin galip geldiği bir sonuç dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…