Yeni yapılan seçim anketlerine göre baraj altında kalan MHP, kaybettiği milliyetçi oyları tekrardan kazanmak için HDP’yi kapatmayı sık sık gündeme getiriyor. Sadece MHP değil, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de HDP’nin kapatılmasını süratle destekleyenlerden. HDP’nin kapatılmasına İyi Parti de sıcak bakıyor. CHP ise HDP’nin en büyük rakibi olan AK Parti iktidarı döneminde siyasi parti kapatılmasının kendisine yarar sağlayacağını bildiğinden, gelişmeleri izlemekle yetiniyor. Büyük Birlik Partisi de HDP’nin kapatılmasından yana. HDP'nin kapatılması tartışması sürerken, yeni bir gelişme yaşandı. Yargıtay, Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında inceleme başlattı. Siyasi partilerin faaliyetlerini izlemekle görevli başsavcılıkça yapılacak inceleme sonucuna göre HDP’nin kapatılması ile ilgili süreç her an resmen başlayabilir. Dosya, Cumhuriyet Başsavcılığının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi, temelli kapatmak yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin revlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir. Bu gelişmelerin yanı sıra Kobani soruşturması kapsamında HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın da aralarında olduğu HDP’li 9 milletvekili hakkında fezleke düzenlendi. Bundan tam 17 yıl önce 2 Mart 1994’te HDP’nin siyasi devamı olduğu DEP kapatılmış ve Milletvekillerin çoğu cezaevine konulmuştu. 17 sene sonra tam da AK Parti’nin hazırladığı insan hakları eylem planının hayata geçirileceği bir dönemde bu kez HDP’nin kapatılması gündemde. Ulusal TV kanallarının bu meseleyi gündemde tutup daha çok HDP’nin kapatılması gerektiğini savunan akademisyenler ve gazeteciler, bu mevzuyu değerlendiriyorlar. Konuşulanlar, başlatılan soruşturmalar ve milletvekillerinin dokunmazlıklarının kaldırılması ile ilgili girişimler göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki dönemde HDP'nin kapatılması ihtimali çok büyük. Bu süreçte kapatılacak olan HDP olur, başka siyasi parti olur fark etmez, kapatma elbette ağır bir karardır ve demokrasiyi zedeler. Elbette hiçbir siyasi partinin anayasaya ve hukuk devletinin ilkeleri dışında faaliyet gösterme hakkı yoktur. HDP giderse muhtemelen onun devamı olan başka bir parti yerini alır, bu olmasa da daha önceki seçimlerde ittifak yaptıkları partilerden birinin çatısı altında seçime girebilirler. İlk seçimde de mağduriyet üzerinden siyaset yaparak daha da oylarını artırma yoluna başvururlar. MHP ise HDP yi kapatmasını kendisine mal ederek milliyetçi oyların bir kısmını alarak tekrar yüzde 10’luk barajın üstüne çıkabilir. Bir siyasi partinin kapatılması her ne kadar direk AK Parti'nin kararı ile olmasa bile iktidarları döneminde bu durum yaşandığı için bu onları yıpratabilir. Özellikle muhafazakâr Kürt seçmenleri ve AK Parti’ye geçmişte oy veren demokrat kesim, HDP’nin kapatılmasından dolayı bu karardan rahatsız da olabilirler. Yani hem uluslararası arena da hem de Türkiye'nin iç siyasetinde bu durum AK Parti’nin aleyhine sonuçlar doğurabilir. Aslında bir bakıma HDP’nin kapatılması, AK Parti için bazı kesimlerce kurulmuş bir tuzak da olabilir? AK Parti kurmaylarının bunu göz ardı etmemeleri gerekir.