TÜRAŞ özelleştikten sonra büyük bir atağa kalktı ve dünyanın sayılı şirketleri arasına girdi.
Koç Holdingin satın aldığı TÜPRAŞ büyümesinde ki İzmit, İzmir, Kırıkkale rafinerilerine milyon Dolarlık yatırım yaparken, Batman Rafinerisine gerektiği kadar yatırım yapılmadı.
Bir depo ve irtibat bürosu olarak görülen Batman Rafinerisi büyüme yerine küçülme eğilimine girdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Aksi iddialar varsa bizi yalanlayın.
Keşke yalanlayabilseniz ve kamuoyuna; “işte bu modern üniteyi devreye aldık” diyebilseniz.
Bunu diyemiyorsanız çünkü; Rafinerimizde yıllardır ne ileri gidiliyor ne geri…
Gönül ister ki yeni yatırımlar yapılsın, ülke ekonomisine katkılar sağlansın, istihdam alanları açılsın ve rafinerimiz büyüsün.
2006 yılında satışı gerçekleştirilen ve Koç tarafından satın alınan Rafinerimizde ki personel sayısı ile şimdi ki personel sayısı bir mi?
Elbette ki bir değil.
Emekli edilen işçilerin yerine yenileri alınmadı dolayısı ine yatırım yapılmayıp, küçülme eğilimine girdi. O tarihten günümüze tüm yatırı, istihdam verileri açıklansın hodri meydan.
Bir önemli mesele de; Rafinerimiz özelleştikten sonra demir perde ülkesi gibi halkla, esnafla bağlantısı kesildi.
Halkımıza ve esnafımıza olan faydaları bıçak keser gibi kesildi.
Rafineri etrafında ki örülü duvarlar sanki daha bi kalınlaşıp, çelik levhalarla örüldü!
Ne bir sosyal etkinlik, ne bir bağış, be bir eğitim yardımı ne de bir kültürel faaliyet hiç bir şey yok, Rafinerinin ihtiyaçları bile başka illerden karşılanıyor sanki Batmanda hiç bir esnaf yokmuş gibi. Çalışanlar arasında Batman doğumlular ise maalesef azınlıkta!
Ticaret Odası, esnaf kuruluşları, STK ve politikacılar da “neler oluyor?” Diye hiç merak etmiyorlar. Herkes kendi havasında, seçimden seçime sahneye çıkıyorlar sonra mumla ara bulasın..!
Bizimkisi sadece bir temenni, diğer rafinerilere yapılanları duyunca, görünce doğrusu gıpta ediyorum.
E… Ne diyelim herkes ümmetine ister.
Rafinerimiz eğer yaşadığımız coğrafyada ise istemek ve dilemek bizim de hakkımız…