Saat gece yarısı, iyi akşamlar caddesinde Ercan Atay ile Sonsöz TV’deki program sonrası eve gidiyoruz.
Vakit gece yarısı olmasına rağmen İyi Akşamlar Caddesi tıklım tıklım.
Adım başı tanıdık simalarla karşılaşıp selamlaşarak eve doğru yol alıyoruz.
Eski Esnaf Oda Başkanlarından Ahmet Candemir ile selamlaşmanın ardından yolumuzu kesiyor.
Karşısında gazeteci görünce derdini anlatmak istediği her halinden belli.
Konuşmaya başlar başlamaz hırsızlara veryansın ediyor.
İş yerinin bulunduğu Gültepe Mahallesinde ve evinin bulunduğu Kısmet Mahallesinde iki ayrı bölgedeki internet kablolarının hırsızlar tarafından çalındığını ve internet bağlantılarının kesilmesinden şikâyet ediyor.
İnternet olmadığından işyerinde işlerinin, evde ise çocuklarının eğitimindin aksadığını belirtiyor.
Sadece Candemir değil, bu ara çok sayıda insan hırsızlardan yaka silkiyor.
Son zamanlarda hırsızlık olaylarında ciddi manada artış var.
Hırsızlar sınır dinlemiyor.
Logar kapağından tutun, çöp bidonu kapaklarına, klima motorlarına, cami korkuluklarından tutun bahçe kapılarına kadar ne bulsalar alıp götürüyorlar.
Emniyet her gün hırsız yakalandığı haberini veriyor ama sonları gelmiyor.
Sanırsın Batman’a hırsız ordusu gelmiş.
Pazartesi Günü Batman Sonsöz WEB TV’ye konuk olan Emniyet Müdürü Köroğlu Kıraç’a yayın sırasında izleyicinin yönelttiği soruların başında da hırsızlık vakları geliyordu.
Müdür Kıraç, ekiplerinin hırsızlara karşı gece gündüz demeden mücadele ettiğini söylüyor.
Bir hafta içerisinde elektrik çarpması sonucu yaşamını yitiren iki kişinin de hırsızlık yaparken öldüğü iddiaları var.
Ama yine de hırsızlık olaylarının önü bir türlü alınmıyor.
İnsanların, kendilerini ölüme ve cezaevine getirecek kadar riskli bir suç olan hırsızlığa neden teşebbüs ettiğini anlamış değilim.
Hırsızlığın kesinlikle haklı bir gerekçesi yoktur.
‘Efendim işsizim’
‘Yokluktan başka çarem yok’
Bunların hiçbiri haklı bir gerekçe değildir.
Şehrimizde hırsızlık vakaları hiç bir zaman bitmedi.
Ancak son günlerde her zamanınkinden daha fazla arttı.
Hırsızlığın elbette birçok sebep ve sonuçları vardır.
Ama ne olursa olsun meşru ve ahlaki değildir.
Milletin malına, kamu malına el atmak, ahlaksızlığın en büyüğüdür.
Hırsızlık, sadece polisiye tedbirlerle önlenemez.
Bu sorunu ortadan kaldıracak sosyal ekonomik ve toplumsal tedbirler de gereklidir.
Her şeyden hırsızlığın hiçbir ahlaki yönü yoktur.
Onur kırıcı ve yüz kızartıcı bir fiildir.
Toplumsal bakışta bunun iyice yer edinmesi gerekmektedir.
Hırsızlığın büyüğü, küçüğü olmaz.