İlimizde sıklıkla yaşanan hırsızlık olayları nedeniyle çoğu zaman polisi eleştiririz.
Polisin gerekli önlemleri almadığını, ya da hırsızları yakalamak için çaba sarf etmediğini iddia ederiz.
Genelde canı yanan vatandaşların sıkıntılarını dilendirdiğimiz bu tür haberlerde hırsızların amaçlarına ulaştıktan sonra ellerini kollarını sallayarak kaçtıklarını yazarız.
Ama öyle değil.
Polis, gerçekten de hırsızlıklar konusunda çok çalışıyor.
Çünkü kendisi de bu denli yaşanan olaylardan rahatsız.
Hırsızlık olaylarını mahkemelerin de önemsemeye başlayıp suçluları tutuklaması vatandaşları rahatlatıyor.
Son günlerde yakalanan hırsızların birçoğu tutuklanarak cezaevine konuldu.
Bu bizim için de, vatandaşlar için de önemli.
Çünkü daha önceleri yakalanan hırsızların önemli bir kısmı serbest bırakılıyordu.
Üstüne biraz daha gidilse sonuç alınmaya devam edilecek ve bu işi kendilerine meslek edinenler geri adım atmış olacak.
Biz bu konuda ümitsiz değiliz.
Hele birde mobese kameralar şehrin her yerine takılmaya başlansa hırsızlıkların büyük oranda azalacağına inanıyoruz.
Yine de işi sıkı tutmak lazım.
Bunlar tutuklandıkça, geri adım atmaya devam edecekler...
***
Kadınlar bu savaşı kazanır mı!
Eskiden Aileler arasında bu denli huzursuzluk yaşanmıyordu.
Kavga, çekişme, anlaşmazlık olsa da, bunlar ev içinde kalır, dışarıya yansımazdı.
Yanlış da olsa geleneklerimiz gereği kadın ses çıkarmaz, eşinin her türlü davranışına karşı tepki vermezdi.
Gelin görün ki, özellikle son aylarda, erkeklerin şiddetine maruz kalan kadınlar her gün karakola gidip eşlerinden şikâyetçi olmaya başladılar.
Özellikle gazetelere yansıyan haberlere dikkat ettiğimizde ciddi olarak endişeleniyoruz.
Kadın derneklerinin tepkilerine, eylemlerine rağmen kadınlar halâ dövülüyor, tartaklanıyor, eziliyor.
Bunun önüne geçmek oldukça zorlaşıyor.
Baksanıza her gün kadına şiddet, her gün dayak.
Bunun önlenmesi için mücadele eden derneklere rağmen şiddet durmuyor.
Her gün gazetelerde, mahkeme kararıyla evden uzaklaştırılmasına rağmen eşini döven adamlardan bahsediliyor.
Kadınların hali ne olacak?
Şiddet, dayak ne zamana kadar?
Hem ne oldu da, şiddetli geçimsizlik her tarafımızı kapladı.
Yine de derneklerimizin yılmaması gerekir.
Aslında bu bir diriliştir!
Kadınlar önceden seslerini çıkaramıyordu, şimdi ise en ufak bir saldırıda karakol veya mahkemedeler.
Bakalım kadınlar bu savaşın galibi olabilirler mi?