Mübarek Ramazan ayı ve bayramın üzerinden 2 hafta geçti.
Ramazan ayı münasebetiyle değişen uyku düzenimiz tam anlamıyla normale dönemedi. En azından bende dönmedi!
Sıcak havanın ve 1 aylık alışkanlığın etkisiyle sabah namazına kadar uyuyamıyorum. Geçtiğimiz gün uykum yine kaçmış, sabah namazıyla birlikte sokağa çıkmıştım.
Batman sokaklarında dolaşırken şehrin ne kadar kirli ve düzensizlik içinde olduğunu bir kez daha gördüm.
Kirli olan kente köprülü kavşak daha bir kirlilik katıyor.
Gündüz de trafik keşmekeşliğine sebebiyet veriyor.
Keşke tek sorun köprülü kavşak olsa…
Çalışmaların ağır aksak olması olsa…
Batman resmen büyük bir köy…
Şehrin geneli çok kirli…
Yollar bozuk…
Hizmet yok, hizmet isteyen de yok…
***
30 Mart seçimlerinin üzerinden 130 gün geçti.
Neredeyse 4.5 ay…
Batman eskisi gibi kirli, eskisi gibi kaldırımlar işgal altında, yollar bozuk, trafik keşmekeşliği var.
Güneydoğu’nun Paris’i olarak lanse edilen Batman kimse kusura bakmasın bir Elazığ, bir Malatya bile olamaz.
Malumunuz yeni seçilen ve yeni atanan kişilerin adapte süreleri maksimum 90 gün yani 3 aydır. Yerel seçimlerin üzerinden 130 gün geçti. Bu süre zarfında Batman Belediye başkanlığına seçilen Sabri Özdemir ve eş başkan Gülistan Akel’in hizmet üretmekte yetersiz kaldığını büyük harflerle söyleyebilirim.
***
Belediye eş başkanlarının 130 günlük süreçte yardım toplama komitelerinden başka bir hizmetlerini göremedik. Yaptılarsa da haberimiz yok.
Komiteler oluşturmak, vatandaştan yardım toplayıp, sınır içi veya sınır dışındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak güzel bir uygulamadır. Ama Batmanlılar ve Batmanda yaşayanlar hizmet bekliyor.
Komite işlerini başkaları da yürütebilir. Organize işlerini sağlayabilir. Bu tip girişimler daha çok dernekler vasıtasıyla yapılmalıdır.
4 ay geçti, peki bu süreçte Batman’da değişen ne oldu?
Yollar bildiğiniz gibi…
Devasa çukurlar, düzensizlik, keşmekeşlik var.
Kaldırımlar her tarafta işgal altında…
Köy görüntüsü var.
Esnafın yayalara eziyeti var.
Temizlik zaten yok.
Gerçi vatandaş da temizlik konusunda oldukça isteksiz ve duyarsız davranıyor. Gençlerde de temizlik bilici oldukça zayıf…
Su bir gün akıyor, bir gün akmıyor. Suyun temizliği konusunda da şüpheler var. Batman gerçekten temiz su içiyor mu? Yıllar önce döşenen borular miadını doldurdu mu? Burularda kirli suların sızması söz konusu mu?
Bu konuda geniş kapsamlı bir inceleme yapıldı mı?
Bu sorular şahsen beni tedirgin ediyor.
Geçmiş dönemde övünerek reklâmını yaptığımız Batman suyu maalesef kirlinin ötesinde çok kirli. İçilecek düzeyde değil…
Halkın sağlığını tehdit edecek boyuta gelen suya çözüm bulmak belediyenin öncelikli görevi değil mi?
***
BDP’nin eş başkanlık sistemine geçişini savunmuştum.
Kendi düşünceme ve mantaliteme göre eş başkanlar görev bölümü yapacak, birisi hizmetlerle ilgilenip projeler üretirken, diğer eş başkan ise toplantı ve açılış gibi aktivitelere katılacaktı. En azından ben böyle biliyordum.
Maalesef her etkinlikte eş başkanları birlikte görüyoruz. Görev bölümü yok. Belediyede yeni ekip oluşturulması konusunda da bir gelişme yok.
Eski ekip veya yeni ekiple yola devam edip etmemek bizim sorunumuz değildir. Eş Başkanlar bu konuda kendilerine göre bir strateji belirlemişlerdir.
Bizim isteğimiz ve arzumuz, sorunsuz bir Batman…
Temiz ve kesintisiz bir su, çukursuz yol, zehirsiz bir hava, temiz bir Batman ve özgür kaldırımlar…
Gece gündüz kaldırımlarda motosikletlerin hız gösterileri var… Park yapan araçlar var. Ama zabıtadan eser yok.
Böyle bir yönetim anlayışını doğru bulmuyorum.
Eş başkanların çalışma azminden, istekli oluşlarından şüphem yoktur. Ama zaman icraat zamanı…
Batman, gelişen ve büyüyen bir il…
Belediye her yönüyle bu hızı yakalamak durumundadır.
Eş başkanlardan hizmet startını beklemek, tüm Batmanlıların hakkıdır.
Bu eş başkanların temel görevidir.