Hukuk böyle bir şey…

Ercan Atay

1 hafta önce

“HUKUK” diyoruz öylece geçip gidiyoruz.

Kimse eşit bir hukukun dünyada ki her şeyden önemli olduğunu aklının ucuna dahi getirmiyor.

Bu neye benziyor biliyor musunuz?

‘Öleceğini bilen tek canlı insan olmasına rağmen er geç öleceğini hiç aklına getirmemesi” gibi…

‘Bir gün hukukun bize de lazım olacağını’ düşünmeliyiz.

Hukuk herkese lazım ama maalesef kimse adil ve eşit bir hukukun insanlığın en büyük gerekliliği olduğunu düşünemiyor.

Hukuksuzluğa prim verenler bir gün mutlaka hukuk önünde hesap vereceklerdir.

Bu da sakın ola unutulmamalı.

Türkiye’de işlenen yüzlerce cinayet ve siyasi suikastların üstü örtüldü!

Eşref Bitlis, Muhsin Yazıcıoğlu, Adnan Kahveci, Gaffar Okkan, Diyarbakırlı Ramazan Hoca, Cemal Kaçıkçı, Sinan Ateş, Musa Anter, Tahir Elçi bunlardan sadece bir kaçı…

Umarız Narin kızımızın katil ve katilleri bulunur ve gereken cezalar verilir aksi halde toplumun vicdanı büyük yara alır.

Narin olayı ülkemizde ki hukuk garabetine çok güzel bir örnektir.

19 gün boyunca cesedi bulunmayan Narin’in katilleri bir şekilde gizlendi ya da korundu.

Ülkemizdeki yargı bağımsızlığı tamamen rafa kaldırılmış durumda.

Hakim ve Savcılar bir karar vermeden önce ya da soruşturma açıp açmadıkların da veya açılan soruşturmanın ciddiye alınıp alınmamasında sadece bir yere bakıyorlar.

Bu yerin neresi olduğunu herkes biliyor ama biz yazamıyoruz.

İtiraf etmeliyim ki; adres gösterirsek maazallah tepemize çökerler (!)

***

Dediğim gibi; hukuksuz bir dünya yok.

Tüm evren ve kainat Allah’ın “Adil” isminin tecellisi ile dengede kalır. En ufak bir adaletsizlik kainatın sonunu getirir. Bu hakikatleri bildiğimiz halde adaleti kişilere veya güce göre dizayn edersek bu ülkeye verebileceğimiz en büyük zarar olur.

Narin’i, bir suç örgütü hunharca katletti ve bunların kim oldukları bilindiği halde işe kriminal bir boyut kazandırılmak ve bir-iki kişi ile bu olayı geçiştirmek istiyorlar.

Kimse adalet yerini bulacak diye heveslenmesin bu olayda diğer olaylar gibi tozlu raflara kaldırılacak ve unutulacak.

Değişen bir şey ise her zamanki gibi olmayacak.

Zalimler zalimlikleri ile, mazlumlar uğradıkları haksızlıklarla kalacaklar.

***

İdam cezasını da herkes ağzına dolamış.

Ne zaman hunharca katliamlar oluyorsa illa da idam deniliyor.

Bu insanlar cahil ya da aklımızla alay ediyorlar.

Ya kardeşim uluslararası antlaşmalara imza atıldığında yazılı metin okunmuyor mu?

Türkiye idam cezasını uygulamasın diye onlarca uluslararası antlaşmalara imza atılmış.

Bu antlaşmalarda imzası olanlar da idam istiyor!

Böyle bir mantık olabilir mi?

Altına imza attıkları antlaşma metnini okumuyorlar. “İstanbul Sözleşmesi” de böyle değil miydi? Önce imza attılar sonra inkar ettiler.

Ama bilmiyorlar ki, bir gün kantarın topuzu onlara da dönebilir.

Vazgeçin kardeşim kimse kimseyi kandırmasın bu ülkede adalet, hukuk ve bağımsız yargı olmadı mı? Nice Narinler, Leyla Aydemirler, Ayşeler, Fatmalar, Ahmetler, Mehmetler aramızdan kaybolup gidecekler.

YAZARIN DİĞER YAZILARI