Batman Üniversitesine buradan bir araştırma önerisinde bulunuyorum.
Lütfen önereceğim konuda detaylıca bir araştırma yapıp sonucu kamuoyu ile paylaşsınlar.
Çünkü bu konu araştırılırsa eminim Batman’daki halk sağlığının karşı karşıya olduğu vahim durumu ortaya koyacaktır.
Ankara Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesinin Göğüs Hastalıkları Hastanesi, kardiyoloji ve onkoloji bölümlerinde en çok Batmanlı Hastalar dışardan geliyormuş.
Şehrimizde son zamanlarda geceleri özelikle etkisini artıran zehirli gazlar ile ilgili şikâyetlerin gündemde olduğu bu günlerde İbni Sina Hastanesinde tedavi olan bir hemşerimiz beni aradı.
Kendisi gibi onlarca Batmanlının tedavi olmak için hastaneye akın ettiğini ve bu durumun hastane yönetiminin dikkatini çektiğini söyledi.
Başkentte şehrimize bin kilometre uzaklıktaki bir hastanede en çok Batmanlı Hastanın olması, yıllardır çevre mücadelesi veren benim gibi kişiler açımdan şaşırtıcı olmadı.
Çünkü havası ve toprağı kirli bir şehirde aksi bir durum beklenmezdi.
Hava kirliliğinin insan sağlığına etkisi sadece ölümcül hastalıklara yol açması değil.
İnsanın moral ve motivasyonu dahil, alınan her soluğa kadar etki etmektedir.
Hava kirliliği, insanlarda solunum sistemi ve dolaşım sistemini etkilemektedir.
Havaya karışan uçucu gazlar hem nefes yolu ile insanların vücudundaki tüm dokuya işliyor hem toprağa çöken kirleticiler, gıda ile sindirim sistemine de giriyor.
Petrol şehri Batman’ın hava ve toprağının kirli olduğu, herkesçe bilinmektedir.
Bu yüzden şehrimizde solunum yolları hastalıkları yaygındır.
Hava kirliliğinin en önemli yan etkileri ise astım, allerji, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (koah) ve her türlü kanserdir.
Yani insan sağlığında ciddi ve ölümcül etkilere yol açmaktadır.
Bu yüzden Batman’da hava kirliliğinden kaynaklı ölümler bile yaşanmaktadır.
İbni Sina Hastanesinde Batmanlı hasta sayısının fazla olmasının da hava kirliliğinin bir sonucu olduğuna inanılıyor.
Bu durumun mutlaka ve acilen araştırması gerekir.
Eminim üniversite ciddi bir araştırma yaparsa, çok çarpıcı rakamlar ortaya çıkacaktır.
Ortaya çıkan raporunu sonucuna göre Batman için Tıp Fakültesi Hastanesinin ne kadar hayati bir mesele olduğu gerçeğine de varılır.
Durumları ağır olan Batmanlı göğüs hastalıkları, kardiyoloji ve onkoloji hastaları Ankara yolunu tutarken, yollarda perişan oluyorlar.
Gittikleri büyükşehirlerde hastane kapılarında büyük eziyet çekiyorlar.
Ulaşım, konaklama ve tedavi imkânını bulmak ayrı bir dert.
Hasta ve yakınlarının neler çektiğini bir onlar bilir.
Tabi Batmanlı Hastalar sadece İbni Sina Hastanesine gitmiyor, şifa bulmak için başta Diyarbakır olmak üzere Malatya, Gaziantep, İstanbul ve İzmir’deki hastanelere de gidiyorlar.
Batmanlıların bu eziyetten kurtulması ve ölümcül hastalıkların nedenlerinin somut olarak ortaya çıkarılması için bilimsel bir araştırmaya ihtiyaç duyuluyor.
Demem o ki hastane sayısını artırmak da yetmez, hastalıklara yol açan neden ve sonuç ilişkisini ortaya çıkarması gerekir.
Umarım bu çağrımız yankı bulur ve gereği yapılır.