Ermenileri bir din veya ırk olarak aşağılamak, hakaret etmek veya küçümsemek gibi bir tavrımız asla olamaz. Ermeni derken, Hrant Dink gibi objektif, vatanını, milletini, yaşadığı toprağı bilen ve saygı duyan Ermenileri değil onun gibi değerleri katleden Ermenileri kastediyorum! Onu katledenler Ermeni mi?
O konuda bir şey diyemeyeceğim ama şunu net olarak ifade edebilirim; Onu katledenlere sorarsanız, bugün toprakları işgal edilen, zulme uğrayan, şehirleri tahrip edilen, sivil, kadın ve çocukları bombalarla dövülen Azerbaycan’ı değil, dün annelerin karnını yarıp, bebelerini çıkarıp, onlarla poz veren, bugün ise bebeleri bombalarla vurup toprağa gömen katil sürülerini savunurlar. Bunu hislerimle değil tecrübelerimle söylüyorum.
Bu düşman artığı zevat, Bitlis’te, Muş’ta, Van’da ve bölgemizin her yanında insanları diri diri yakmış, ırz namus tanımamış Ermenilere bir şey dememiş ama onları sürüp kovan atalarımıza soykırımcı demiştir. Bunu diyen zevat, Kürt, Türk, Arap diye ayrılmıyor. Bunlar, kirli bir zihniyetin defolu ürünleri.
Yeri gelir PKK adı altında birleşir, yeri gelir DHKPC olur, yeri gelir FETÖ olur, yeri gelir bunların desteklediği legal görünümlü dernek, parti veya başka kuruluşlar olur. Biz nasıl ki Azerbaycan’ı sırf Müslüman oldukları için seviyorsak, onlar da Ermenistan’ı sırf Müslümanlara karşı savaştıkları için destekliyorlar. Tıpkı Müslümanlar cepheye gittiklerinde arkalarından ışık yakan şaklabanlar gibi!
Arkadan ışık yakıp, siz müsterih olun, zorda kaldığınızda biz arkadan vururuz diyen. Hafiften de vurmaya başlayan.
Kriptolarına uyanık olun, cesur olun, biz buradayız, üstteyiz, en yüksekteyiz, yeri geldiğinde biz sizi destekleriz… Asıl sıkıntı da bu aslında!
Çünkü bu millet, cephede hiçbir zaman yenilmedi. Hep içerden hançerlendi.
Kardeş gördüğü tarafından vuruldu, sarıklı Ermeni, cübbeli Yahudi tarafından deşildi, sistemi değiştirildi ve onlara mahkum edildi! Bu millet her sakallıya dede demeyi bırakmalı.
Kişinin söylemlerine değil eylemlerine bakmalı. Vizyondaki eylemlerine değil kamera arkasına bakmalı. Uyanık olmalı.
Ermenistan, Yunanistan, Fransa… Bunların topu ateş olsa, bizi ırgalamaz. O ateşte çayımızı demler, yolumuza devam ederiz. Ama içimizdeki Ermeni, Yunan ve Fransızlara dikkat etmemiz lazım. Onlar çok sinsi ve çok hainler.
Girdikleri kılıkta, dininize, ırkınıza ve mezhebinize vurgu yapıp sizi tahrik ederler. Sonra da dininizi, ırkınızı, mezhebinizi kirletip, itibarsızlaştırıp, sizi onunla döverler. 100 yıl öncede aynı senaryo vardı. Rum ve Ermeniler piyon olarak kullanılıp üzerimize salındı. Sonra da alayı toplanıp üzerimize çullandı.
Onlara karşı dirençliydik, alayını defettik ama içimizden hançerlendik! Bugünde içimize dikkat etmemiz lazım. İçimizdeki Ermenilere, Rumlara, Yahudilere dikkat etmemiz gerekir. Adam gibi dinini, ırkını, kültürünü yaşayanlara değil bizim kılığımıza giren, bizim dilimizi kullanan, bizim bayrağımıza sarılan, bizim gibi görünenlere dikkat etmemiz gerekir. Mesele 100 yıl önceki mesele!
Sakın bunu bir ırk ya da toprak meselesi olarak görmeyin! Bu bir zihniyet meselesi!