Diyarbakır’ın Bismil İlçesinde kendini bilmez, haddini bilmez biri çıkacak öğretmen olarak girdiği sınıfta bir siyasi partinin sembolü olan bozkurt işaretini parmak hareketleriyle yapıp tahta önünde poz verip fotoğraf çektirecek. Sonra da o fotoğrafı sosyal medyada afişe edecek. Olaydan sonra ücretli öğretmenlik görevinden ayrılan bu şahıs için devletin gerekli ve de yetkili mercileri herhangi bir işlem yaptı mı bilmiyorum. Ama biraz araştırayım diye baktığımda önüme hiçbir şey çıkmadı. Devlet okulda ve de sınıfta siyasi propaganda yapan bir öğretmen için hiçbir şey yapmıyor tek soruşturma açmıyor ama Devlet Bahçeli, yapılanı takdir eder gibi o şahsa sahip çıkıyor, makamına kabul edip beraber fotoğraflar çektiriyor. Devlet işlenen suçla ilgili soruşturma açmıyor ama Özlem Doğru isimli bu şahıs paylaşımından sonra tehdit edildiğiyle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Şimdi bu olaydan 10 ay geriye gidip 8 Ocak tarihinde Beyaz Show programına çıkıp yine aynı şekilde Diyarbakır’dan ve aynı şekilde ücretli öğretmen olan Ayşe Çelik’e yaşatılanlara bakın. *** Ayşe Çelik Beyaz’ın programına bağlanarak ne demişti: “Bu ülkenin Doğu’sunda, Güneydoğu’sunda neler olup bittiğinin farkında mısınız? Çocuklar, anneler, insanlar öldürülüyor. Sanatçı olarak, insan olarak bir şekilde yaşananlara siz de sessiz kalmamalısınız ve bir şekilde dur demelisiniz. Ayrıca bir şey daha söylemek istiyorum; ölen çocuklara sevinen zavallı insanlar var. Ben o insanlara, daha doğrusu biz bu insanlara hiçbir şey söyleyemiyorum “yazıklar olsun” demekten başka. Bir şey daha söylemek istiyorum, kusura bakmayın. Ben öğretmenim. Öğrencilerini terk eden öğretmenlere seslenmek istiyorum. Bir daha oralara nasıl dönecekler? O güzel, masum tertemiz yürekli çocukların yüzüne, gözlerinin içine nasıl bakacaklar? Ben konuşamıyorum, gerçekten. Bu arada yaşananlar ekranlarda, medyada çok farklı aktarılıyor. Yani, gerçekten konuşamıyorum. Sessiz kalmayı. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun artık. Bize el verin. Yazık… İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın. Söyleyeceklerim bu kadar. Çok teşekkür ediyorum” *** Ayşe Öğretmen sırf bunları söyledi diye ona ve Beyazıt Öztürk’e “Terör Örgütü Propagandası” yapmaktan dava açıldı ve beş yıl hapisle cezalandırılması istendi. Ve maalesef 1 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Alın size aynı yerden iki öğretmen iki olay ve yaklaşım farkı. Biri okul dışında savaşa karşı barışı dillendirdiği sözlerinden ötürü yargılanıp ceza alacak, öteki milliyetçiliğin, Milliyetçi Hareket Partisinin sembolü bozkurt işaretini bir okulun ve sınıfın içerisinde yaparak fotoğraf çektirip siyasi propaganda yapacak ama bu suç tek bir soruşturmaya dahi konu olmadan MHP Genel Başkanı tarafından ödüllendirilir gibi makamında kabul edilecek. Ne demişti Cumhurbaşkanı “Türkçülük de Kürtçülük gibi bölücülüktür.” Hadi o zaman söylediğinize inanıyorsanız, Özlem Doğru isimli bu şahsa karşı bir eğitim kurumunda bölücülük yapmak suçundan dava açılsın. Onu da geçtim bir eğitim kurumunda bir siyasi partinin sembol ve sloganı olabilecek eylem ve davranışlarda bulunmaktan soruşturma açılsın. Yoksa size ve sözlerinize kim inanır?