Topluma ait alanların işgaline karşı insanlar pervasız oluyor.
Bu pervasızlığa karşı yetkililerin duyarsızlığı da eklenince adeta “Kim kime, dum duma” tiyatrosu sahneleniyor.
İnsanlar caddeleri, sokakları, kaldırımları işgal edince buna izin vermemesi gerekenler neden ses çıkarmıyor?
İşgal olayları o kadar çok arttı ki yakında yayalar maalesef yürüyecek kaldırım, araçlar geçecek yol bulamayacak.
Bir bakıyorsunuz bir Petrol istasyonu imar yolunu işgal etmiş ama yetkililer ses çıkarmamış üstelik öğrencilerin okullara ulaşım yolu.
Bir bakıyorsunuz bir Pastane ve hatta Pastaneler kaldırımlara üstü kapalı sabit camekân yaptırmış ve kendi alanına katmış ama yetkililer ses çıkarmamış.
Başka tarafa bakıyorsunuz elektrik malzemesi satan bir firma caddelere kendi malzemelerini yığmış, konteynır atmış ama ortada yetkili yok.
Bir bakıyorsunuz ki, bir mağaza dükkânını kaldırımı işgal ederek genişletmiş bunu gören ve ses çıkarılmadığını fark eden komşusu da aynısını yapmış.
Hâsılı her tarafta bir işgal var.
Topluma ait alanların bu kadar rahat işgal ediliyor olması ve yetkililerin bunu durdurması bir acizliktir.
Aynı zamanda kuralsızlıkların artarak devam etmesi insanların düzensizliğe ve kuralsızlığa alışması dejenere bir toplum haline geldiğimizi göstermektedir.
Güçlünün ve zenginin istediğini yapıyor olması sıradan insanların hak ve hukuklarının çiğneniyor olması ve buna dur demesi kişilerin dur dememesi güveni kırmaktadır.
Her isteyenin istediğini yapması ve olması gerekenin olmaması Devleti ve kamuyu temsil edenlerin görevini yapmaması Devlete ve Kurumlara olan inancı zayıflatmaktadır.
Sadece zayıfa, seyyar satıcıya gücünü gösteren yetkililerin yerleşik zengin ve güçlülere de varsa gücü göstermesi gerekir.
Toplumsal yapının ve işleyişin düzenli işlemesi için kuralsızlıkların, işgallerin, imarsız yapılanmaların ortadan kaldırılması gerekir.
Kaldırımda yürümesi gerekenlerin işgallerden dolayı yürüyememesi, yollardan geçmesi gereken araçların işgallerden dolayı geçememesi kul hakkı tanımayan, kural kabul etmeyen işgalciler yüzündendir.
İnsana saygı duymayan amme hakkını bile bile işgal edenlere müsamaha gösterenler de en az onlar kadar dünyada ve ahirete mesuldürler.
Daha fazla zengin olmak için her şeyi mubah görenler insaniyetlerini kaybedenlerdir. Metalaşanlar madde için her şeyi yapanlardır.
Gel gör ki bunu yetkililer gördüğü halde ve bunlara söylendiği halde sesini çıkartmamaktadırlar.. Yetkililer acaba vicdanen rahatlar mı?
Yetkililer eğer yetkilerini kullanmıyorsa hakkı olanların hakkını talep edeceği günü beklesinler.