Güzel bir ülkemiz, dünyanın güzel bir yerinde ve jeopolitik olarak çok önemli.
Türkü, Kürdü, Lazı, Abazı...
Birer mozaik, birbirini tamamlayan bir bütünün parçaları...
Bu bütünlüğü sağlayan ise İslam kardeşliği...
İslâmiyet; Yesrip'de düşman olan dünyanın en inatçı kavimleri arasında yer alan Evs ve Hazrec kabirlerini barıştırmış, kardeş etmiş, medeniyetin beşiği ve Medine tül Münevver yapmıştır.
Bizler de, İslam sayesinde birlik olmuş, kendimize Anadolu’yu yurt etmiş ve cihan imparatorluğunu kurmuşuzdur.
İslamiyet'in temeli, iman ile atılır ve Salih ameller ile devam ettirilir.
Salih ameller içerisinde kardeşlik hukuku dediğimiz, birlik olma ve birbirini sevme en önemli öğedir.
Kul hakkı ise temel taşıdır.
Hak sahibi af etmediği müddetçe, Allah in af etmediği en büyük günahtır.
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurur;
"Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir." (Tirmizi-Nesei)
İnsanların güvenini kazanmak, emin olmak, yardım etmesini bilmek... İslam in şairidir.
Peygamberimiz Sallallhu aleyhi ve Sellem;
"Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin ey Allahın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla din kardeşi ile dargın durması helal olmaz. (Buhârî)
Gelelim günümüze ve İslam anlayışına, Müslüman olanların Peygamber tavsiyesine zıt bir yaşam.
Kin, nefret, ötekileşme, yalan, hırsızlık, adam öldürme...
Ve daha niceleri Müslümanların çoğunlukla yaşadığı ülkelerde normal olmuş durumda.
Bizler imparatorluğu yıkılmış, ülkesi işgal edilmeye çalışılmış, istiklal savaşını yaşamış ve yüz binlerce şehit vermiş bir milletiz.
Peki, nede ve ya niçin diye sorgulama yapmış mıyız?
Allah'ın takdiri, amenna...
Birliğimizi kayıp etme birinci sebep olduğu bir gerçektir.
Milli şair M. Akif Ersoy;
Ah o din nerde, o azmin, o sebatın dini;
O yerin gökten inen dini, hayatın dini?
Bu nasıl dar, ne kadar basmakalıp bir görenek?
Müslümanlık mı dedin? ... Tövbeler olsun, ne demek!
Geçenlerde bir camideyim imam efendi ile sohbet ederken konu siyasete geldi ve Hoca Efendi;
"Şu x Partisi'ne oy verenin İmanından Şüphe ederim." Ben;
"Hocam siyasi partiler bu ülkeye hizmet için kurulmuşlardır. Farkı programları olması doğaldır. Sizin bir partiyi sevmemeniz de normal, ancak tasvip etmediğiniz muhalif hu parti taraftarlarının inançlarını sorgulama anlayışı yanlış' deyince hoca;
"Ben sözümün arkasındayım, hutbe ve vaizlerimde de bu konuyu işlemekteyim" ben hocanın ses tonu ve yüz rengine baktım, konuşmanın boş olduğunu anladım ve sustum.
Düşünebiliyor musunuz Cami; İman eden herkesin malı, namaz kılanların ortak kullanım alanı, orada görev yapan kişi İslam in kardeşlik hukukuna, birlik ve kucaklayan bir anlayışa sahip olması gerekir.
Hocanın bu düşüncesi hiç de hayra alamet değildir.
İşte komşularımızın, Irak, Suriye, dindaşımız, Libya, Sudan, Yeman, Afganistan...
Önce iç huzurları bozuldu, kardeşlik hukuku, tahammül etme, saygı yok edildi, güçlü haklı oldu, halk güçlü den yana oldu, destek verdi, mazlumun feryadı arşı alayı titretirken kulaklar sağır gözler kör ve kalpler taş oldu.
Netice mi?
Kazananın olmadığı perişan bir durum, ahirette hesap da cabası.
Mehmet Akif Ersoy;
Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...
Âdem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nafile!
Kaç hakiki Müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir;
Hatalardan ders çıkaralım, farklı fikirlerle birbirimizi dışlamayalım, sevelim af etmesini bilelim.
Başkasının değil kendi kusurumuzu bulmaya çalışalım.