Ev iş götürmeyin. Haberciyseniz hele hiç mi hiç yapmayın bunu. İş hayatınızı özel hayatınıza karıştırmayın.
Son kaç yıldır mesai saatleri dışında haber izlemiyorum. Hele ki yorum gevezelerinin fink attığı televizyon kanallarına hiç mi hiç ilişmiyor açmıyorum. Size de tavsiye ederim. İzlemeyin. Ne olup bittiğine dair aman hiç bilginiz olmasın. Bilginiz yokken fikriniz de olmasın ama. Sonra size akıl fukarası fikir budalası derler.
Oturup saatlerce haber izlediğinizde ve sonra yetinmeyip üstüne o haberlerin üstüne en afilli yorumlarla felaket senaryolarını da dinlediğinizde ruh sağlığınızın bozulmasından fazla ne oluyor ki? Ne değişiyor siz haberleri izleyip durduğunuzda.
Yerel ya da genel varın hiçbir şeyden haberiniz olmasın. Neden haberiniz olmalı ki? Malumattan fazlasına sahip olacağınızı sanmayın. Bunun ötesine geçmeniz mümkün değil. O malumatla bile beyninizi fikrinizi ruhunuzu kirletebiliyorlar.
İçinize faşistlik tohumları ekiyorlar. Düşmanınızı tanımlayıp okla göstermekle yetinmiyorlar sözüm ona dostunuzu da onlar belirliyorlar: “Ruslar yoksa Hintliler var. Gelinin annesi Antalya’ya 2 milyon Euro birden bıraktı” Dostluğunuzu parayla tanımlıyorlar.
Bakın hayran olduklarınız aldatıyor siz de aldatın diyorlar. Bakın onlar içiyor siz de için diyorlar. Bakın onlar öldürüyor siz de öldürün diyorlar.
Bakın onlar şunu alıyor bunu yapıyor siz de alın yapın diyorlar. Sizin beyninizi oyup oyup içine DNA’nız ile uyumsuz saçmalıklarla dolduruyorlar. Size nefreti aşılıyorlar. Size iyilikten maraz doğduğunu kanıtlıyorlar. İyilik yap denize at diyorlar. Bağrında yılan büyütüyorsun diyorlar.
Bunu haberleri, bunu yorumları, bunu tartışmalarıyla yapıyorlar, sosyal ağlarda bizim elimizle yayıyorlar. Yetmiyor dizilerle hepsine öykünmenizi sağlıyorlar.
“Siz de yapabilirsiniz” diyorlar. Bilmem hangi dizideki, bilmem hangi karakterin kimi kimle aldattığını biliyorsunuz da, kimin kim için nasıl sinir krizi geçirip fitne fesadın dibine vurduğundan haberdarsınız da kapı komşunuzun annesini kaybettiğinden habersizsiniz onu da geçtim kapı komşunuzun kim olduğunu bile bilmiyorsunuz.
Bilmem hangi kurumun açıkladığı yoksulluk sınırıyla ilgili istatistikleri izleyip biliyorsunuz haberdarsınız da aynı bahçede yaşadığınız yoksuldan bihabersiniz.
Ülke olarak eğitim kalitesinde Avrupa ülkeleri arasında bilmem kaçıncı sırada olduğunuzu biliyorsunuz ama çocuğunuzun eğitim durumundan habersizsiniz.
Enflasyon şampiyonunu biliyor ama hemen altınızda oturan enflasyon kurbanını tanımıyorsunuz.
Kapatın hepsini kapatın, izlemeyin, okumayın, konuşmayın, tartışmayın artık.
Kendinize, ailenize, akrabalarınıza, komşularınıza dönün. Dönün ve bakın okuduğunuz o haberler sizi nasıl bihaber bırakmış.
Sevdiklerinize kulak verin sevin dediklerine değil. Gözleriniz yanı başınızdakine değsin ekrandakilere değil.
Kendinizi tanımakla başlayın, sizden geriye bir şey kalmışsa eğer.