İnsanların hayatının perde arkası hep merak konusu olmuştur. Belki de insan doğasının en merak uyandıran yönüdür bu; başkalarının hayatı, duyguları, sırları, gizemleri…
Bu bağlamda izlediğim en etkileyici filmlerden biri olan “Başkalarının Hayatı” ndan bahsetmek istiyorum. 2006 yapımı Alman politik-gerilim filmi, Das Leben der Anderen (The Lives of Others) ismiyle beyaz perdede boy gösterdi.
Başrollerinde Ulrich Mühe, Sebastian Koch ve Martina Gedeck gibi yetenekli isimlerin yer aldığı bu yapıt, yalnızca izleyicileri büyülemedi, aynı zamanda pek çok farklı ödülle 21. Yüzyılın En İyi Filmleri listesinde 32. sıraya yükseldi.
Filmin uluslararası film festivallerinde de yoğun ilgiyle karşılaşması, bu filmi başlı başına bir inceleme konusu olarak görmemi sağladı.
"Başkalarının Hayatı" İkinci Dünya Savaşı sonrasında çöküşün eşiğine gelen Doğu Almanya'yı ele alıyor. Film, Doğu ve Batı olarak bölünen Almanya'nın trajedisini gözler önüne sererken aynı zamanda o dönemde yaşanan baskıcı olaylara da tanıklık ediyor. Hükümet, iktidarının meşruiyetini devam ettirebilmek için ülke genelinde "Stasi" adında bir istihbarat servisi kuruyor; Stasi'nin amacı "başkalarının hayatları" hakkında her şeyi bilmek…
Karanlık ve gizemli hikaye başlıyor.
Yüzbaşı Gerd Wiesler, Stasi'nin yetenekli bir üyesi olarak, tiyatro yazarı Georg Drayman'ı izlemeye başlıyor; Dreyman'ın evinin her tarafına dinleme cihazları yerleştirerek adım adım takip ediyor. Ancak, zamanla Yüzbaşı, Dreyman'ın aslında rejime karşı gelmediğini ve şüpheli bir harekette bulunmadığını fark ediyor…
Hikayenin akışı değişiyor…
Kültür Bakanı’ nın, Dreyman’ ın kız arkadaşı Christa Maria’ ya şehvetle baktığını gören Yüzbaşı, kendisine verilen bu görevin altında başka bir amaç yattığını anlamaya ve görevine artık kuşkuyla yaklaşmaya başlıyor.
İşte burada sorgulamalar başlıyor, roller değişiyor…
Yazarın hayatına her gün biraz daha fazla giren Yüzbaşı, yazara hayranlık duymaya ve onu korumaya başlıyor. Yazara kendisinin bile fark etmediği yardımlarda bulunuyor; böylece aralarında gizli bir dostluk kuruluyor. Rejim yanlısı, duygusuz bir yapıya sahip olan yüzbaşı, sürekli gözetlediği bu hayatta, kendi dünyasında bir karşılığı olmayan; sanat, aşk, tutku, sevgi, dostluk, sadakat, ihanet gibi yeni kavramlarla tanışıyor ; izlediği insanları; en sade hallerinde, severken, ağlarken, sevişirken, çalışırken görüyor. Şahit olduğu bu yeni durum, kendi doğrularını sorgulamasına yol açıyor. Christa Maria’ nın sevgilisi Dreyman’ ı ihbar ettiğini öğrenen yüzbaşı, baskıcı bir rejimin kendisine biçtiği rolün dışına çıkarak Dreyman’ ı kurtarıyor.
Bu harika filmin en etkileyici yanı, karakterlerin beklenmedik değişimleri ve sürekli şaşırtıcı sürprizlerle dolu olmasıdır. Başlangıçta nefret edilen karakterler, ilerleyen süreçte takdir edilen insanlara dönüşebiliyor ve bu durum izleyiciyi adeta içine çekiyor.
Film, sadece Almanya'nın tarihine değil, aynı zamanda insan psikolojisine de ışık tutuyor. Her şeyin aslında göründüğü gibi olmadığını, insanların hayatlarında derinlikler ve gizemler yattığını gözler önüne seriyor. "Başkalarının Hayatı" ile beraber etrafınızdaki insanların hayat hikayelerine biraz daha farklı bir perspektiften bakmaya başlayabilirsiniz. Belki de kendi hayatınızın sırlarını ve özgürlüğünü sorgulamanıza vesile olabilir .
Sonuç olarak; "Başkalarının Hayatı" bizlere, başkalarının hayatına dahil olmanın, onların da hayatımıza dahil olmasına yol açatığını, mesajını veriyor. Unutmayın, herkesin bir hikayesi var…
Yazımı filmden bir replikle noktalıyorum: Yazarlar ruhun mühendisleridir.
Keyifli seyirler ve düşünceli anlar dilerim…